ağaç

Turkish-English Translation

  1. tree
  2. wood
  3. spar
  4. stick
  5. timber wooden
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Ağaç dışındaki yabani olarak yetişen ürünlerin toplanması (NACE kodu: 02.3)
Gathering of wild growing non-wood products (NACE code: A2.3) Noun, Trades-Professions
Ağaç, ağaç ürünleri ve mantar ürünleri imalatı (mobilya hariç); saz, saman ve benzeri malzemelerden örülerek eşyaların imalatı (NACE kodu: 16)
Manufacture of wood and of products of wood and cork, except furniture; manufacture of articles of straw
and plaiting materials (NACE code: C16)
Noun, Trades-Professions
Ağaç, inşaat malzemesi ve sıhhi teçhizat toptan ticareti (NACE kodu: 46.73)
Wholesale of wood, construction materials and sanitary equipment (NACE code: G46.7.3) Noun, Trades-Professions
Ağaç, mantar, kamış ve örgü malzeme ürünü imalatı (NACE kodu: 16.2)
Manufacture of products of wood, cork, straw and plaiting materials (NACE code: C16.2) Noun, Trades-Professions
Ahşap kaplama paneli ve ağaç esaslı panel imalatı (NACE kodu: 16.21)
Manufacture of veneer sheets and wood-based panels (NACE code: C16.2.1) Noun, Trades-Professions
Diğer ağaç ürünleri imalatı; mantar, saz, saman ve benzeri örme malzemelerinden yapılmış ürünlerin imalatı (NACE kodu: 16.29)
Manufacture of other products of wood; manufacture of articles of cork, straw and plaiting materials (NACE code: C16.2.9) Noun, Trades-Professions
Diğer ağaç ve çalı meyvelerinin ve sert kabuklu meyvelerin yetiştirilmesi (NACE kodu: 01.25)
Growing of other tree and bush fruits and nuts (NACE code: A1.2.5) Noun, Trades-Professions
hayıt ağacı
chaste tree Noun, Plant Species
ılgın ağacı
tamarisk tree Noun, Plant Species
oya ağacı
crepe myrtle Noun, Plant Species
akça ağaç
maple Noun, Plant Species
bir arazinin köşesini belirten veya köşesinde bulunan ağaç
bounded tree
budanmış ağaç
pollard
gölge veren ağaç
shade tree
kereste ticareti kerestelik ağaç
timber trade timber tree
körpe ağaç
sapling
ağaç ağ
tree network Information Technology
ağaç aşılamak
to inoculate Verb
ağaç çileği türünden küçük
berry
ağaç çivi
treenail
ağaç çivi
wooden peg
ağaç dalı
tree branch Noun, Botany
ağaç dikme
forestry plantation
ağaç dikme (dikimi)
arboriculture
ağaç dikme (dikimi)
planting trees
ağaç dikme (dikimi)
culture of trees
ağaç ev
treehouse Noun, Construction
ağaç gövdesi
log Noun
ağaç gövdesi
stem Noun
ağaç gövdesi
stock Noun
ağaç gövdesinden elde edilen kereste
standing timber
ağaç işleme sanayii
wood-working industry
ağaç işleme sanayii işletmesi
timber group
ağaç kabuğu
bark
ağaç kesici
logger
ağaç kesme
woodcutting
ağaç kesmek
to log Verb
ağaç kütükleri kontrolörü
landlooker
ağaç oymacılığı
xlography
ağaç parkı
arboretum Noun, Botany
ağaç piçi
scion
ağaç pim
dowel
ağaç sakızı
resin
ağaç ve kereste endüstrisi
wood and timber industry
ağaç ve kereste sanayii
woodwork and timber industry
ağaç ve taşın damarı
grain
ağaç ya da çalı kesme makası
clippers Noun
ağaç yapısında arama
tree search Information Technology
ağaç yetiştirme
culture of trees
ağaç yoğunluğu
stocking Noun
(Kanada) ormanda ağaç kesen kimse
lumberman
birini ağaç etmek
to stand someone up Verb
bu tür ağaç yetiştirme sanatı
bonsai
büyük orman ağaçları altında büyüyen ufak ağaç veya çalılar
underwood
etrafını çevirmek için dikilen ağaç veya çalı
hedge
ormanda ağaç kesen kimse
lumberjack
rüzgârdan koruyan ağaç kümesi veya çalılık
windbreak
yeri kazıp ağaç köklerini çıkarmak
to grub Verb
agaç varlığı
tree population
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Kökü toprak altında kalan, gövdesi yukarıya ... elverişli uzun ömürlü bitki
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.