autonomous

English-Turkish Translation

  1. Adjective özerkli, özgür, erkin, bağımsız, muhtar, müstakil, yalnız kendi yasalarına bağlı.
    an autonomous country: bağımsız bir ülke.
  2. Adjective, Biology bağımsız, tek başına yaşayan (organizma).
  3. Adjective, Botany kendiliğinden üreyen.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

autonomously
özerkçe Adverb
autonomous arrangements
otonom düzenlemeler Noun
autonomous budget
bağımsız bütçe
autonomous budget
özerk bütçe
autonomous consumption
otonom tüketim
autonomous establishments
bağımsız kurumlar Noun
autonomous government
ademi merkeziyet
autonomous government
adem-i merkeziyet sistemi
autonomous investment
bağımsız yatırım
autonomous investment
özerk yatırım
autonomous local government
özerk yerel yönetim Noun, Politics-Intl. Relations
autonomous port
bağımsız liman
autonomous region
özerk bölge Noun, Politics-Intl. Relations
autonomous republic
özerk cumhuriyet
autonomous system
özerk idare
autonomous tariff
bağımsız tarife
autonomous tariff
otonom gümrük tarifesi
autonomous tariff
otonom tarife
autonomous tariff system
bağımsız tarife sistemi
autonomous transactions
otonom işlemler Noun
Chuvash Autonomous Soviet Socialist Republic
Çuvaş Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti.
Iraqi Kurdistan Autonomous Region
Irak Kürdistan Özerk Bölgesi Proper Name, Place Names
English-Turkish phrases from Zargan's own database