kararlı, azimli, azmetmiş, aklına koymuş, kuvvetle niyet etmiş.
to be bent on doing something:
azmetmek, bir şeyi yapmayı aklına koymak.
He was bent on becoming an engineer: Mühendis olmaya azmetmişti.
to be bent on buying a new car: yeni bir araba almayı aklına koymak.