bias

  1. Noun, Statistics yanlılık
  2. Noun taraflılık (Kaynak: Evrim Çalışkanları)
  3. Noun tarafgirlik
  4. Adjective, Textile Industry verev
  5. (kumaşta vb.) verev/çapraz çizgi.
    bias binding: verev şerit.
  6. önyargı, peşin hüküm, taraf tutma, tarafgirlik.
    He is without bias: O taraf tutmaz/tarafsızdır.
  7. şev, eğim, meyil, eğri, eğik, meyilli, mail (bir şekilde).
  8. eğilim, anıklık, istidat.
    Her scientific bias showed itself in early childhood.
  9. Statistics yan: örnekleme yönteminden doğan sistematik sapma/distorsiyon.
  10. Electronics öngerilim, polarizasyon.
  11. etkilemek, tarafsızlığını bozmak, tarafgir kılmak, iltimas sağlamak, bir tarafa meylettirmek, önyargılı hareket ettirmek.
önyargıdan uzak takdirler Noun
önyargısız
ıskara öngerilimi/polarizasyonu: elektron tübünde katot-ıskara arasına uygulanan gerilim.
röportajı yapan kişinin önyargısı
yansızlık
verev(lemesine), eğri (bir şekilde).
to cut the cloth on the bias: kumaşı verev/eğri kesmek.
kişisel önyargı
(istatistik) sistematik yanılgı
yenilik önyargısı (tüketici anketlerinde yanıtlayıcıların son zamanlarda kullandıkları bir ürünü aşırı
beğendiklerini ya da bununla ilgili bilgi sahib
her türlü önyargıyı silkip atmak Verb
önyargılı düşünce
tarafgirlik
halkı önyargılı yapmak Verb