brag

English-Turkish Translation

  1. yüksekten atmak, övmek, methetmek, palavra atmak.
    Many conceited people like to brag: Birçok kibirli
    kimseler yüksekten atmaktan hoşlanırlar.
  2. övünmek, kendini övmek/methetmek.
    to brag about/of … : … ile böbürlenmek.
    He bragged that he
    had won: Kazandım diye övündü.
  3. övünme, palavra, yüksekten atma.
  4. övünülen/övünülecek şey.
  5. övüngen, palavracı, yüksekten atan, kendini metheden kimse.
  6. pokere benzer eski bir iskambil oyunu.
  7. olağanüstü güzel, harikulâde, en âlâ.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

humblebrag
gizliden gizliye kendini övme Noun
humblebrag
alçakgönüllü görünüp kendini övme Noun
humblebrag
üstü kapalı böbürlenme Noun
humblebrag
tevazu kisvesi altında övünme Noun
humblebragging
gizliden gizliye kendini övme Noun
humblebragging
alçakgönüllü görünüp kendini övme Noun
humblebragging
üstü kapalı böbürlenme Noun
humblebragging
tevazu kisvesi altında övünme Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database