Turkish-English Translation

  1. that alters matters
  2. this
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Biz bu saçları değirmende ağartmadık.
I wasn't born yesterday. Sentence, Idioms
Bu tavırları bırak!
Lose the attitude! Exclamation, Idioms
Bu tavırları bırak!
Drop the attitude! Exclamation, Idioms
bugünden itibaren
from now on Adverb
bugünden itibaren
from here on in Adverb
bugünden itibaren
from here on out Adverb
bugünden itibaren
from this day forward Adverb
bugünden itibaren
from this moment on Adverb
bugünden itibaren
from this day on Adverb
bugünden itibaren
from this day onwards Adverb
bugünden itibaren
from this day onward Adverb
bugünden itibaren
as from now Adverb
bugünden itibaren
henceforth Adverb
bugünden itibaren
henceforward Adverb
bugünden sonra
from now on Adverb
bugünden sonra
from here on in Adverb
bugünden sonra
from here on out Adverb
bugünden sonra
from this day forward Adverb
bugünden sonra
from this moment on Adverb
bugünden sonra
from this day on Adverb
bugünden sonra
from this day onwards Adverb
bugünden sonra
from this day onward Adverb
bugünden sonra
as from now Adverb
bugünden sonra
henceforth Adverb
bugünden sonra
henceforward Adverb
bunlar da yetmezmiş gibi
in addition to all this Adverb
bunlar da yetmezmiş gibi
as if this were not enough, as if this was not enough Adverb
geçmişten bugüne
from past to present Adverb
Sen bu işe burnunu sokma!
Stay out of it! Sentence, Idioms
Sen bu işe karışma!
Stay out of this! Exclamation, Idioms
hepsi bu
that's the lot
hepsi bu
that's all
şu bu
the persons around
şu bu
people at large
bu açıdan
in this regard Adverb
bu açıdan
on that score Adverb
bu açıdan
in this respect Adverb
bu ağacın kerestesi
satinwood
bu ağacın kerestesi
yew
bu ağacın kerestesi
maple
bu ahvalde
in this context Adverb
bu akşam
tonight
bu alaşımdan yapılan tabak
pewter
bu anda
at this juncture
bu anda
now
bu anlamda
as such Adverb
bu araba çok ekonomik
this car is very cheap to run
bu arada
meanwhile
bu arada
among other things
bu arada
incidentally Adverb
bu arada
in the meantime
bu arada
by the by Adverb
bu arada
by the bye Adverb
bu arada
by the way
bu aralar
lately Adverb
bu bağlam içinde
in this context
bu bağlamda
in this context Adverb
bu bakımdan
therefore Adverb
bu bakımdan
in this regard Adverb
bu belge ile
hereby Adverb, Law
bu belgede
herein Adverb, Law
bu belgenin
hereof Adverb, Law
bu çekiç yerine geçer
this will do for a hammer
bu çerçevede
on that score Adverb
bu çerçevede
in this context Adverb
bu çerçevede
in this framework Adverb
bu da
puisne mortgage
bu damarların düzenlenişi
grain
bu dansın müziği
mazurka
bu defalık
for once
bu defalık
for the nonce
bu dünyada
in the flesh
bu durumda
in this case Adverb
bu durumda
back in poison pill
bu durumda
under the circumstances
bu durumda
in view of the circumstances
bu durumda
as things stand
bu durumda
in such a case
bu durumda
in which case
bu durumda
in the present case
bu durumu değiştirir
that alters the case
bu esnada
in the meantime
bu esnada
meanwhile
bu eşyayı satmıyoruz
we don't carry that article
bu gece
tonight
bu gibi
such like
bu gibi şartlar altında
under such circumstances
bu görüşe göre
deep pocket view
bu günün gecesinde
tonight
bu halde
now
bu halde
in this state Adverb
bu hale gelmek
to come to this Verb
bu hayvanın kürkü
mink
bu hayvanın kürkü
sable
bu her şeyi değiştirir
that makes all the difference
bu hiçbir zaman olmayacak
that'll be the day !
bu hususta
in this respect Adverb
bu işin yapıldığı süre
job ticket
bu kabil
such Adjective
bu kabilden
of this sort
bu kadar
so
bu kadar
this much
bu kapsamda
in this context Adverb
bu kesindir
that's for sure
bu kez
this time
bu konuda
in this respect Adverb
bu konuda
on that score Adverb
bu konuda
on this head
bu koşullarda
rebus sie stantibus
bu kürkten yapılan palto
mink
bu mallar iyi gidiyor
these goods are selling briskly
bu mealde
to this effect
bu meyanda
among other things
bu meyanda
among the other things
bu meyvenin yenen içi
coconut
bu minval üzere
in this way
bu minvalde
along these lines Adverb
bu münasebetle
so
bu nedenden
hence
bu nedenle
thus
bu nedenle
on this account
bu nedenle
accordingly Adverb
bu nedenle
thence
bu nedenle
therefore
bu nedenle
consequently Adverb
bu nedenle
(Lat.) ergo
bu nedenlerden
on these grounds
bu niyetle
with this design
bu noktada
at this juncture Adverb
bu noktada
at this (that) point
bu noktada
here
bu Pazartesi
come Monday Adverb
bu şartlar tahtında
in view of the circumstances
bu sayede
thanks to this Adverb
bu sayı
pass along audience
bu sefer
this time
bu seferlik
just this once Adverb
bu seferlik
for this one time only
bu şekilde
as such Adverb
bu şekilde
thus Adverb
bu sıfatla
as such Adverb
bu sırada
in the meantime
bu şişelerden herhangi biri
cruet
bu sistemde
pyramid selling
bu sözlük rafa girmiyor
this dictionary won't fit on the shelf
bu suretle
thus
bu suretle
so
bu talimat açıklama gerektiriyor
this instruction needs some explanation
bu tarafta
onside
bu tarzda
similarly Adverb
bu terim aynı zamanda
asset management
bu türden nesneler
chinoiserie Noun
bu veçhile
on this wise
bu yan
that apart
bu yana
that apart
bu yasa geçersizdir
this law is null and void
bu yolda
for this purpose Adverb
bu yolla
thus
bu yöntemde
historical cost accounting
bu yüzden
hence
bu yüzden
therefore
bu yüzden
thence
bir de bu çıktı
add to my work
Hepsi bu.
That's it.
iş bu …
this … Noun, Law
İşte bu!
Way to go!
mektup bu bu daktiloya çekmek
to run a letter on the typewriter Verb
mektup bu bu dosyaya kaldırmak
to file a letter away Verb
mektup bu bu göndermek
to dispatch a letter Verb
mektup bu bu göndermek
to get a letter off Verb
mektup bu bu göndermek
to send a letter Verb
mektup bu bu hakkı olmadan açmak
to break the seal of a letter Verb
mektup bu bu özel ulak göndermek
to express a letter Verb
mektup bu bu postalamak
(Br) to post a letter Verb
mektup bu bu postalamak
(US) to mail a letter Verb
mektup bu bu sahibine teslim etmek
to deliver a letter Verb
mektup bu bu sahibine vermemek
to suppress a letter Verb
mektup bu bu taahhütlü göndermek
to send a letter by registered post Verb
mektup bu bu taahhütlü göndermek
(US) to send a letter by special handling Verb
mektup bu bu yanlış adrese göndermek
to misdirect a letter Verb
mektup bu bu yırtarak açmak
to rip open a letter Verb
mektup bu damgası
letter stamper Noun
mektup bu gönderme adresi
(Br) accomodation address
mektup bu kâğıdı
letter paper
mektup bu katlama makinesi
letter-folding machine
mektup bu postadadır
letter to follow
mektup bu toplanma merkezi
letter-collecting place
mektup bu yazma kursları
correspondance classes Noun
o gün bu gün
ever after
sadece bu nedenle
just because of this Adverb
sadece bu sebepten
just because of this Adverb
sadece bu yüzden
just because of this Adverb
şans bu ya, ...
as fortune would have it, ... Adverb
şu veya bu şekilde
one way or another Adverb
yalnız bu değil
nay
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. bk. buy
  2. Baba, ata” anlamına gelen ve özel ... Ebû sözünün kısaltılmış şekli
  3. En yakında ... yoluyle belirtir
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.