ivazın ifa edilmemesi
Noun, Contract Law
bedelin ödenmemesi
Noun, Contract Law
ivazın yetersiz hale gelmesi
Noun, Contract Law
bedelin yetersiz hale gelmesi
Noun, Contract Law
dikkatle incelendikten sonra
iyice düşünülerek/düşünüldükten sonra.
ücret karşılığı yolcu taşımak
Verb
nazar-ı itibara alınmak
Verb
konjonktür politikasına ilişkin görüşler
bir bedel karşılığı bir şey yapmak
Verb
bir sözleşmenin taraflarından birince kısmen ya da tamamen sözleşmeye karşılık verilen değerli şey
bir sözleşmenin taraflarından birince kısmen ya da tamamen sözleşmeye karşılık olarak gelecekte verilecek değerli bir şey
bir sözleşmenin taraflarından birine kısmen ya da tamamıyla sözleşme karşılığında gelecekte verilecek değerli pay
müflisin satmış olduğu bir malın gerçek değerine tekabül etmeyen bir bedel olmakla birlikte dürüst ve
iyi niyetle yapılan bir satış sonucunda alınan b
geçerli ve uygun bir bedel karşılığında
Adverb, Law
bir kez daha incelemek
Verb
bir sorunu gerektirdiği ihtimamla ele almak
Verb
bir konuyu öncelikle ele almak
Verb
incelemek, üzerinde düşünmek, gözönüne/nazarı dikkate almak.
We shall give your request a careful consideration.
gerekli ilgiyi göstermek
Verb
görgü kurallarına dayanarak verilen karşılık
maddi değeri olmayan ve gerçek bir fedakârlığı temsil etmeyen şefkat gibi bir şey
kanundışı bir sözleşmede yapılan ödeme
kanuna aykırı olarak ödenen bedel
karşılığı verilerek
Adverb, Law
dikkate almamak, ihmal etmek, gözden kaçırmak.
bir şeyi nazar-ı itibara almamak
Verb
evlilik akdinin bozulması halinde ödenecek tazminat
üzerinde düşünmeye değer olmak
Verb
asla, hiçbir sebeple/suretle, kesinlikle, kat'î surette, kat'iyen.
On no consideration can we make an exception to the rules.
geçmişte dolayısıyla da sözleşmeden önce yapılmış ödemeler
sonradan ele almak üzere bir raporu dolaba kaldırmak
Verb
tetkik için parlamentoya sunmak
Verb
öncelikle ele alınmak
Verb
bir soruyu sonradan ele almak üzere ertelemek
Verb
maaş ikinci derecede önemli bir sorun
ikincil sorun, daha az önemli mesele.
bir faktörü dikkate almak
Verb
gözönünde bulundurmak/tutmak, nazarı itibara almak, hesaba katmak, üzerinde düşünmek.
Your teacher willl take your recent illness into consideration when judging your examination.
her husus gözönüne alındığı takdirde.
bu fikir üzerinde düşünmeye değer
incelenmekte, gözden geçirilmekte, tetkik edilmekte.
the question under consideration: incelenmekte olan sorun.
iyice gözden geçirdikten sonra
daha dikkatli bir incelemeden sonra
yeniden gözden geçirdikten sonra
maddi değeri olan karşılık
verenin gerçek fedakârlığını temsil eden
delillerin değerlendirilmesi
bir poliçe için provizyon vermek
Verb
itibarıyla, hasebiyle, karşılığında, düşünerek, gözönünde tutarak.
The award was given in consideration of his services to community.
hizmetlerinizin karşılığı olarak
hizmetlerinizin karşılığı olarak
sırf sana duyduğum saygıdan
birine saygı göstermek için
session gelecek oturuma kadar bir konunun ele alınmasını ertelemek
Verb
Mütalaa ve Görüş Bürosu
Noun, Organizations