daily

English-Turkish Translation

  1. gündelik, günlük, yevmî.
    daily newspaper: gündelik gazete.
    daily-bread: günlük ekmek, geçim,
    rızk, maişet.
    daily-life: günlük yaşantı.
    average daily wage: ortalama gündelik (ücret).
    a daily journey: bir günlük seyahat.
  2. gündelik/yevmî gazete.

  3. dailies
    sin. (bkz: rush )2 (9).
  4. daily help ile ayni anlama gelir. gündelikçi (hizmetçi).
  5. her gün, günbegün, gün geçtikçe.
    He wrote her almost daily .
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

(one's) daily bread
rızk
become vital in one's daily life
günlük hayatında elzem hale gelmek Verb
do one's daily stint
günlük görevini yapmak Verb
earn one's daily bread
rızkıni çıkarmak Verb
one's daily bread
günlük kazanç
one's daily tour of duty
bir kimsenin belirlenen bir yerde günlük çalışma süresi Noun
win one's daily bread
günlük ekmeğini kazanmak Verb
appear daily
(gazete) her gün çıkmak Verb
be declining daily
günden güne güçten düşmek Verb
be declining daily
günden güne güçten kuvvetten düşmek Verb
Cumhuriyet daily
Cumhuriyet gazetesi Proper Name, Media-Publishing
Hürriyet daily
Hürriyet gazetesi Proper Name, Media-Publishing
Milliyet daily
Milliyet gazetesi Proper Name, Media-Publishing
provincial daily
yerel il gazetesi
Sabah daily
Sabah gazetesi Proper Name, Media-Publishing
Sözcü daily
Sözcü gazetesi Proper Name, Media-Publishing
daily (adj.)
günlük Information Technology
daily (news) paper
gündelik gazete
daily access card
günübirlik giriş kartı Noun, Maritime Traffic
daily account
günlük hesap
daily allowance
günlük tazminat
daily allowance
günlük ödenek
daily balance
günlük bakiye
daily balance book
günlük bakiye defteri
daily bread
günlük geçim
daily bread
günlük ekmek Verb
daily bread
geçim
daily breader
(Br) işyeri ile konutu ayrı ayrı yörelerde bulunan kimse
daily capacity
günlük kapasite
daily cash proof
günlük kasa muvazenesi
daily charge sheet
günlük zimmet kâğıdı
daily check
günlük çek
daily collection
günlük tahsilat
daily compensation
günlük tazminat
daily consumer needs
günlük tüketici gereksinimleri Noun
daily consumption
günlük tüketim
daily dip
her gün alınan banyo
daily double
(at yarışlarında) çifte bahis.
daily dozen
(a) her gün yapılan 12 jimnastik hareketi, (b) günlük işler.
daily earnings
günlük kazanç
daily emplanement
günlük uçak trafiği
daily exchange rate
günlük kur
daily expense
günlük masraf
daily expenses
günlük giderler Noun
daily expenses
günlük masraflar Noun
daily experience
her günkü yaşantı
daily fee
günlük ücret
daily fee
yevmiye
daily fee
gündelik
daily help
gündelikçi kadın
daily help
daily ile ayni anlama gelir. gündelikçi (hizmetçi).
daily interest
günlük faiz
daily life
gündelik hayat Noun
daily life
gündelik yaşam Noun
daily life
gündelik yaşantı Noun
daily life
gündelik hayat Noun
daily loan
(Br) günlük borç alınan para (günlük ikraz ve istikraz
daily loan
günlük borç alınan para
daily mail
günlük posta
daily mail
günün postası Noun
daily money
yevmiye
daily money
günü gününe ödenen para
daily newspaper press
gündelik basın
daily output
günlük verim
daily paper
günlük gazete
daily paper
gündelik gazete
daily pay
gündelik
daily payroll
günlük maaş miktarı
daily payroll
gündelik ücret ödeme
daily performance report
yapılan günlük işler hakkında rapor
daily pick
günlük kazanç
daily press
günlük basın
daily prints
(US) günlük gazeteler Noun
daily prints
(US) gündelik gazeteler Noun
daily produce
günlük randıman
daily publication
günlük yayım
daily quotations
günlük kur cetveli
daily rate
günlük kur
daily ration
günlük ihtiyaç
daily ration
günlük tayın
daily receipt
günlük gelir
daily receipts
günlük alındılar Noun
daily receipts
günlük hâsılat
daily report
günlük bülten
daily report
günlük rapor
daily report of calls
günlük ziyaret raporu (satış temsilcilerinin bir günde yaptıkları ziyaretleri gösteren liste
daily returns
günlük ciro
daily roes
günlük hâsılat
daily round
günlük işler.
Her daily round of cooking and cleaning.
daily rounds
günlük işler Noun
daily routine
günlük işler
daily sales
günlük satışlar Noun
daily schedule
günlük program
daily servant
gündelikçi
daily settlement
günlük takas işlemleri Noun
daily shipment
(US) günlük sevkıyat
daily shipment
günlük sevkiyat
daily shipment
günlük sevkıyat
daily shopping
günlük alışveriş
daily statement
günlük hesap özeti
daily statement of account
günlük hesap durumu
daily supply of food
günlük erzak tedariki
daily takings
günlük kazanç
daily task
günlük iş
daily turnover
günlük ciro
daily use
günlük kullanım
daily wage
günlük ücret
daily wage
yevmiye Noun, Employment
daily wage rate
yevmiye miktarı
daily wage rate
gündelik
daily wages
gündelik
daily wages
yevmiye
daily woman
gündelikçi kadın
daily work
gündelik çalışmalar
average daily balance
bir müşterinin hesabında tuttuğu ortalama para
average daily float
bir müşterinin hesap bakiyesinin tahsildeki çeklerden oluşan kısmı
be in daily use
günlük kullanımda olmak Verb
count the daily receipts
kasa yapmak Verb
Cumhuriyet daily newspaper
Cumhuriyet gazetesi Proper Name, Media-Publishing
Hürriyet daily newspaper
Hürriyet gazetesi Proper Name, Media-Publishing
keep close tabs on daily sales
(Br) günlük satışları yakından izlemek Verb
Milliyet daily newspaper
Milliyet gazetesi Proper Name, Media-Publishing
of daily occurrence
günlük olaylardan
on a daily basis
günlük olarak Adverb
Sabah daily newspaper
Sabah gazetesi Proper Name, Media-Publishing
Sözcü daily newspaper
Sözcü gazetesi Proper Name, Media-Publishing
stock- exchange daily official list
günlük değerleri gösteren borsa fiyat listesi
stock-exchange daily official list
günlük değerleri gösteren borsa fiyat listesi
the daily wants
günlük ihtiyaçlar Noun
the time at which the daily work starts
işbaşı
walk-on daily flight
uçuş saatinden az önce rezervasyon yapılan uçuş
English-Turkish phrases from Zargan's own database