yükümlülüklerini yerine getirmemek
Verb
kredi temerrüt takası
Noun, Banking
kredi risk primi
Noun, Banking
ipotek borcunu ödememek
Verb
ipotek borcunu vadesinde ödememek
Verb
bir kusur yüzünden elde edilememiş semerelerden sorumluluk
temerrüt durumunda bulunmak
Verb
mahkemece mütemerrit ilan edilmek
Verb
varsayılan
Information Technology
maaşların bir türlü ödenmemesi
Noun, Management
bir temerrütü düzeltmek (borcunu ödemek
Verb
bir bozukluğu gidermek
Verb
borçlunun borcunu ödememesi
borsa başkanının yerine getirilmeyen yükümlülükler hakkındaki açıklaması
davalıyı mütemerrit ilan etmek
Verb
gıyaben hüküm vermek
Verb
birini taahhütlerini yerine getirmemiş olmakla itham etmek
Verb
faiz veya temettü vermeyen kıymetli evrak
gıyabında karar
Noun, Law
bir davayı gıyap kararı ile kaybetmek
Verb
bir davayı gıyap kararıyla kaybetmek
Verb
temerrüt halinde maruz kalınacak zarar
Noun, Banking
mahkeme huzuruna çıkmamak
Verb
yükümlülüklerini yerine getirmemek
Verb
taahhüdünü yerine getirmemek
Verb
gıyaben karar vermek
Verb
mütemerrit duruma sokmak
Verb
temerrüt riski
Noun, Banking
hakkında gıyap kararı alınmak
Verb
kendi aleyhinde gıyap kararı alınmasına boyun eğmek
Verb
kiracının kirasını ödememesi
gıyap kararı sayesinde bir davayı kazanmak
Verb
bir temettüü ödememek
Verb
(Br) borcunu ödemeyene karşı açılan dava
isbat-ı vücut etmemek
Verb
kolay kolay para ödemeyen makam
hükmen tespit kararı
Noun, Law
bir taahhüdü yerine getirmeme
bir senedi ödenme tarihinde ödememek
Verb
bir borç senedini ödememek
Verb
anaparayı geri ödememek
Verb
gecikme faizi
Noun, Contract Law
alıcının mütemerrid olması
mahkemede ispat-ı vücut etmeme
bir senedi kabul etmiş olanın meblağı ödememesi
gıyap halinde mahkeme usulü
yasal mal rejimi
Noun, Law
temerrüt riski
Noun, Banking
temerrüde düşme riski
Noun, Banking
(Br) borcunu ödeme daveti
varsayılan değer
Information Technology
borcunu kabul etmemek
Verb
karşı tarafın temerrüde düşmesi riski
Noun, Banking
kredi temerrüt takası
Noun, Banking
birini mütemerrit ilan etmek
Verb
(Br) icra marifetiyle tazminat almak
Verb
gıyabında, … yok iken, … bulunmadığı takdirde.
in default of payment: ödenmediği takdirde.
mahkemenin davetine icabet etmemek
Verb
isbat-ı vücut etmemek
Verb