drill

  1. matkap, delgi.
    electricdrill. hand drill. dentist's drill.
  2. matkap makinesi, matkap ucu.
  3. matkap kullanmak, matkapla delmek.
  4. matkapla delik açma usulü.
  5. Military talim, askerî eğitim (yapmak/yaptırmak).
    drill-book: talimname.
    drill-hall: talimhane.

    drill-master: talim hocası.
    drill-sergeant: talim çavuşu.
  6. alıştırma, temrin.
    a drill in spelling. The teacher gave the class plenty of drill in arithmetic.
  7. zorla öğretmek.
    to drill good manners into a child.
  8. tarifname, (bir işin nasıl yapılacağını gösteren) yöntem/usul/kural/kaide.
    This leaflet gives the
    drill for putting the machine together.
  9. delmek, (mermi ile) delik deşik etmek.
  10. tohum yatağı, sıra, tohum ekmek için tarlada açılan ufak oluk.
  11. (oluklara) tohum ekmek.
  12. tarlaya makine ile sıralar halinde tohum ekmek.
  13. tohum dizisi, açılan oluklara ekilen tohum sırası.
  14. mibzer, ekim aygıtı, tohum ekme makinesi.
  15. Noun burgucuk
    (Urosalpinx cinera): istiridyeleri yok eden bir tür kabuklu deniz hayvanı.
  16. Noun Afrika şebeği
    (Papio leucophaeus): Batı Afrikada yaşar, mandrilden daha ufaktır.
  17. ,
    is. dril, kaba pamuklu bez.
talim etmek Verb
hava manevrası
göğüs matkabı. Noun
burr ile ayni anlama gelir. dişçi matkabı.
talim. Noun
mısır ekme makinesi. Noun
yangından korunma talimi. Noun
sokakta karşıya geçecek yayalar için güvenlik kuralları.
lister ile ayni anlama gelir. sürüm/ekim pulluğu: toprağı süren ve aynı zamanda açtığı çukura tohumu döküp kapatan pulluk.
askerlikte tam teçhizatla yürüyüş cezası
havalı matkap
elektrikli matkap. Noun
kilit mandalı
acemi er eğitimi
sonda
burgu
çatışma talimi.
helezonî matkap. Noun
kuyu burgusu
sondalamak Verb
matkap ucu Noun
talimhane Military
Fransızca dilbilgisi alıştırmaları yapmak Verb
alış(tır)mak, dersi tekrarlayarak öğretmek/öğrenmek.
to drill pupils in arithmetic.
matkap makinesi. Noun
itfaiye talim kulesi. Noun