durdurmak

Turkish-English Translation

  1. arrest
  2. cheese
  3. detain
  4. Verb, Information Technology to abort
  5. interdict
  6. Verb to call a halt
  7. Verb to call off
  8. estop
  9. Verb to curb
  10. Verb to have done
  11. Verb to hold something up
  12. Verb to put the mocks on
  13. Verb to put to a stand
  14. Verb to quell
  15. Verb to scotch
  16. Verb to bring to a standstill
  17. Verb to stay one's hand
  18. Verb to stow
  19. Verb to suppress
  20. Verb to stop
  21. Verb to bring to a stop
  22. Verb to halt
  23. Verb to shut down
  24. Verb to close
  25. Verb to shut off
  26. Verb to stall
  27. Verb to intercept
  28. Verb to interrupt
  29. Verb to fix
  30. Verb to arrest
  31. Verb to intermit
  32. Verb to jam
  33. Verb to damp
  34. Verb to trig
  35. Verb to break
  36. Verb to challenge
  37. Verb to check
  38. Verb to contain
  39. Verb, Information Technology to kill
  40. Verb to still
  41. oppilate
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(banka) ödemeyi durdurmak
to cease payments Verb
(ceza kanunu) bir mahkeme kararını geçici süre durdurmak
to suspend a sentence Verb
(film , kamera , motor) durdurmak
to cut Verb
…in işlemesini durdurmak
to toll … Verb
aklını durdurmak
to floor Verb
aniden durdurmak
to chop Verb
anında durdurmak
to hard stop Verb, Information Technology
ara kararı ile durdurmak
to pronounce an interlocutory decree Verb
bir buhranı durdurmak
to check a crisis Verb
bir çekin ödenmesini durdurmak
to stop payment of a check (cheque , br) Verb
bir harekâtı durdurmak
to abort Verb
bir hesaptaki bütün işlemleri durdurmak
to stop all operation on an account Verb
bir hükmün ifasını geçici olarak durdurmak
to suspend the execution Verb
bir kararın yürürlüğe konmasını durdurmak
to stop the execution of a decree Verb
bir kararın yürütmesini durdurmak
to stay a judgment Verb, Law
bir kararnamenin yürütülmesini durdurmak
to stop the execution of a decree Verb
bir kotasyonu durdurmak
to stop a quotation Verb
bir mahkeme kararının uygulanmasını durdurmak
to stop the execution of a decree Verb
bir ödeme emrini durdurmak
to countermand a payment Verb
bir saldırıyı durdurmak
to throttle an offensive Verb
bir saldırıyı durdurmak
to check an attack Verb
bir suiistimali durdurmak
to remedy an abuse Verb
bir tartışmayı durdurmak
to choke of a discussion Verb
bir taşıt aracını durdurmak
to knock it Verb
bir treni durdurmak
to stop a train Verb
birini durdurmak
to stay someone's hand Verb
birini durdurmak
to head off someone Verb
birşeyi durdurmak
to bring something to an end Verb
birşeyi durdurmak
to break off something Verb
birşeyi durdurmak
to get out of something Verb
birşeyi durdurmak
to put an end to something Verb
çalışmayı durdurmak
to pack- up Verb
çarpışmayı durdurmak
to break off the acuse Verb
çekin ödenmesini durdurmak
to stop payment of a cheque Verb
çekin ödenmesini durdurmak
to place a stop on a check Verb
dik durdurmak
to set up Verb
döviz işlemlerini kısıtlamak veya durdurmak
to block Verb
düşmanın ilerlemesini durdurmak
to check the enemy's advance Verb
enflasyonu durdurmak
to level-peg inflation Verb
enflasyonu durdurmak
to halt inflation Verb
geçici olarak icrayı durdurmak
to suspend execution temporarily Verb
geliştirmeyi durdurmak
to arrest development Verb
gemiyi faça edip durdurmak
to lay to Verb
grevi durdurmak
to call off a strike Verb
hesaptaki bütün işlemleri durdurmak
to stop all operations on an account Verb
icra iflas takibatını durdurmak
to terminate bankruptcy proceedings Verb
icra kararını durdurmak
to grant a stay of execution Verb
icra takibatını durdurmak
to stop bankruptcy proceedings Verb
icra takibatını durdurmak
to stop the execution Verb
icrayı durdurmak
to stay execution Verb
iflas muamelelerini durdurmak
to stop bankruptcy proceedings Verb
iki memleket arasındaki ticaret akışını durdurmak
to interrupt the flow of commerce between two countries Verb
ikmali durdurmak
to stop supplies Verb
ilerlemeyi durdurmak
to stop progress Verb
ilerlemeyi durdurmak
to stop the progress Verb
işi durdurmak
to suspend operations Verb
işi durdurmak
to leave off work Verb
işi durdurmak
to fold up Verb
işi durdurmak
to close down factory Verb
işi durdurmak
to stop work Verb
işini durdurmak
to remit one's work Verb
işleri geçici olarak durdurmak
to suspend operations Verb
işletmeyi durdurmak
to put off operation Verb
işletmeyi durdurmak
to cease operations Verb
kanı durdurmak
to stanch staunch Verb
kanuni kovuşturmayı durdurmak
to annul judicial proceedings Verb
kanuni takibatı durdurmak
to suspend to stay the yens Verb
kararın yürütmesini durdurmak
to stay a ruling Verb, Law
kararın yürütmesini durdurmak
to stay an order Verb, Law
kararnamenin yürütülmesini durdurmak
to stop the execution of a decree Verb
kendini durdurmak
to check yourself Verb
kotasyonu durdurmak
to stop a quotation Verb
kovuşturmayı durdurmak
to stop the proceedings Verb
maaşları durdurmak
to stop wages Verb
makineyi durdurmak
to rest machine Verb
makineyi durdurmak
to rest a machine Verb
masrafları durdurmak
to put a stop to expenses Verb
müdahaleyi durdurmak
to cease interference Verb
ödeme emrini durdurmak
to countermend a payment Verb
ödemeyi durdurmak
to withhold payment Verb
ödemeyi durdurmak
to stop payment Verb
otomobili durdurmak
to stop a car Verb
saldırıyı durdurmak
to throttle an offensive Verb
satışı durdurmak
to stop selling Verb
satışları durdurmak
to suspend the sales Verb
satışları durdurmak
to suspend the sale Verb
şirketlerin füzyon girişimini durdurmak
to freeze action on a merger Verb
soruşturma sonuçlanıncaya kadar ödemeyi durdurmak
to hold up payment pending enquiries Verb
tahkikatı durdurmak
to drop investigations Verb
tahliye kararını durdurmak
to suspend an order of possession Verb
tahsisatları durdurmak
to withold dms Verb
takibatı durdurmak
to stopping of the proceedings Verb
takibi durdurmak
to stop the proceedings Verb
tazminat ödeyerek bir kovuşturmayı durdurmak
to stifle a prosecution Verb
teslimatı durdurmak
to disconnect service Verb
teslimi durdurmak
to stop delivery Verb
topu durdurmak
to field Verb, Baseball
trafiği durdurmak
to hold up traffic Verb
trafiği durdurmak
to intercept the traffic Verb
trafiği durdurmak
to suspend the traffic Verb
trafiği durdurmak
to suspend traffic Verb
transit malları durdurmak
to stop goods in transit Verb
transit mallarını durdurmak
to stop goods in transit Verb
treni durdurmak
to stop a train Verb
treni durdurmak
to flag a train Verb
yanlış bir hareketle motoru durdurmak
to kill an engine Verb
yatırımları durdurmak
to check investment Verb
yavaşlatarak durdurmak
to grind to a halt Verb
yayımlamayı durdurmak
to cease publication Verb
yürütmeyi durdurmak
to stay a ruling Verb, Law
yürütmeyi durdurmak
to stay an execution Verb, Law
yürütmeyi durdurmak
to stay an order Verb, Law
zamanaşımını durdurmak
to interrupt prescription Verb
treni durdurmak için kırmızı bayrakla işaret vermek
to wave a red flag to stop a train Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Hareketine son ... durmasını sağlamak
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.