durumu

Turkish-English Translation

  1. manipulative
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

ÇİRKİN: değişmiş bilinç durumu
altered mental status Noun, Psychiatry
(banka) likidite durumu
current position
ablukanın durumu
state of blockade
ablukanın durumu
state of blocade
aciz durumu
nonsolvency
ada durumu
island position
aile durumu
family status
aile durumu
family background
aile durumu
personal status
ailenin durumu
circumstances of a family
akıl durumu
mental state
aktiflerin durumu
asset status
alacaklı durumu
creditor position
anlaşmazlık durumu
conflict situation
antrepo durumu
wharfage
aracın durumu
condition of the vehicle
askerlik durumu
military state
bekârlık durumu
single state
belirsizlik durumu
limbo
bilinmezlik durumu
knife edge
bir firmanın finansal durumu
position of a firm
birinin sosyal durumu
sb's state of life
borç durumu
debt situation
borsanın durumu
stock market situation
çatışma durumu
conflict situation
ciro durumu
turnover situation
denetim durumu
audit situation
denge durumu
null
dengeli olma durumu
equability
devam durumu
attendance Noun, Education-Training
dünya durumu
world situation
dünya ekonomik durumu
world economic situation
dünya ekonomik durumu
world- economic situation
dünyanın durumu
state of the world
eğitim durumu
education level Noun, Education-Training
eğitim durumu
education status Noun, Education-Training
eğitim durumu
educational status Noun, Education-Training
eğitim durumu
academic background Noun, Education-Training
eğitim durumu
educational background Noun, Education-Training
evlilik durumu
married condition
evlilik durumu
marital status
evlilik durumu
marriage status
evlilik durumu
demographics
evlilik durumu
married state
felaket durumu
disaster situation
fiyat durumu
price situation
fiyat durumu
price condition
gerçek durumu
what's what
güvenlik durumu
security situation Politics-Intl. Relations
hareketsizlik durumu
drift
hasar durumu
damaged condition
hava durumu
weather forecast Noun, Meteorology
hava durumu
weather Noun, Meteorology
hava durumu
weather report Noun, Meteorology
hava durumu
weather conditions Noun, Meteorology
herkesçe bilinen aciz durumu
open insolvency
hesap durumu
statement Noun, Banking
hesap durumu
position of account
hipnoz durumu
hypnotic state
iflas durumu
statute of bankruptcy
ihtiyaç durumu
current needs Noun
ihtiyaç durumu
financial situation Noun
ihtiyaç durumu
financial standing Noun
ihtiyaç durumu
requirements Noun
ihtiyaç durumu
needs Noun
ilerleme durumu
march progress
imar durumu
zoning status Noun, Urban Planning
iniş durumu
landing attitude Aviation
inşaat durumu
structural condition
iş durumu
state of business
iş durumu
business position
iş durumu
business situation
iş durumu
business standing
iş durumu
factual position
iş durumu
ball-game
iş göremezlik durumu
disability for service
işçilerin durumu
conditions of workers
işçilerin durumu
condition of workers
işgücü durumu
manpower situation
işin sıkıntılı durumu
job pinch
işlerin durumu
position of affairs
işlerin durumu
lie of the hand
işlerin durumu
state of affairs
işlerin şimdiki (halihazır) durumu
present state of affairs
istihdam durumu
state of employment
işyerinin hukuki durumu
organization status
iyi çalışma durumu
kilter
iyi iş durumu
proper state of affairs
iyileşen sağlık durumu
improved health
kâr durumu
profit situation
karşılaştırmalı hesap durumu
comparative statement
kasa durumu
statement of the cash
kasa durumu
cash settlement
kasa durumu
balance on hand
kişinin sağlık durumu
condition of one's health
koruma durumu
state of preservation
korunma durumu
state of preservation
kriz durumu
crisis situation
likidite durumu
bank current position
likidite durumu
liquid position
likidite durumu
liquidity position
likidite durumu
cash situation
mali durumu
financial background
memleketin iç likidite durumu
domestic liquidity
meslek durumu
career position
mesleki durumu
professional status
meşruluk durumu
status of legitimacy
miras durumu
hereditary state
müşterilerin bankadaki durumu
customers'position at the bank
müşterinin banka muvacehesindeki durumu
customer's position at the bank
nakit durumu
cash position Noun, Accounting
nakit durumu
cash on position
nüfus durumu
demographic al situation
öğrenim durumu
education level Noun, Education-Training
öğrenim durumu
education status Noun, Education-Training
öğrenim durumu
educational background Noun, Education-Training
öğrenim durumu
educational status Noun, Education-Training
öğrenim durumu
academic background Noun, Education-Training
öğretim durumu
academic records
olayların karmakarışık durumu
tangled jungle of facts
ortaklık durumu
associate status
panik durumu
flat spin
para durumu
monetary situation
para durumu
currency position
patent durumu
patent situation
piyasa durumu
market position
piyasa durumu
market situation
piyasanın alırlık durumu
receptiveness of the market
piyasanın durumu
condition of the market
piyasanın durumu
state of the market
piyasanın durumu
market situation
piyasanın düşük durumu
market weakness
profesörlük durumu
status of a professor
puan durumu
point score
rekabet durumu
competitive position
rekabet durumu
competitive situation
sağlık durumu
health status Noun, Medicine
sağlık durumu
health Noun, Medicine
sağlık durumu
condition Noun, Sports
sağlık durumu
state of health Noun, Medicine
sarhoşluk durumu
state of intoxication
satış durumu
sales situation
savaş durumu
belligerence
savaş durumu
state of war
savaş durumu
event of the war
savunma durumu
state of defence
savunma durumu
state of defense
servet durumu
worldly circumstances
sığınmacı durumu
refugee status
sıkışık para durumu
pressed for funds money
silahlanma durumu
level of armaments
sosyal durumu
social background
stok durumu
stock position
şubelerdeki kasa durumu
cash at branches
sürekli yoksulluk durumu
pauperage
tedarik durumu
supply situation
tek mirasçı olma durumu
singular succession
tekel durumu
monopoly status
tekniğin bilinen durumu
prior art Noun, Law
tekniğin son durumu
state of the art
terekenin aciz durumu
insolvent estate
ticaret durumu
state of trade
üç aylık hesap durumu
quarterly statement
uçuş durumu
flying condition
uçuş durumu
flight attitude
uçuş durumu
flying attitude
üretim durumu
state of production
üyelerin durumu
status of members
üyelik durumu
associate status
uyku durumu
dormant state Information Technology
uyku durumu
sleeping mode Information Technology
vatandaşlık durumu
national status
yetersiz alacak durumu
insufficient balance
yıllık hesap durumu
annual of statement accounts
yol durumu
road conditions
yol durumu
motoring conditions
yolların durumu
going
yolların durumu
state of the roads
yolun durumu
condition of the road
yürüyen bir işin durumu
going- concern position
yüzleştirme durumu
confrontation situation
zarar durumu
event of loss
zihin durumu
mental condition
zihin durumu
mental state
durumu açıkça ortaya koymak
to put the case clearly Verb
durumu değerlendirmek
to assess a situation Verb
durumu düzeltmek
to help matters Verb
durumu düzeltmek
to mend matters Verb
durumu kurtarmak
to redeem yourself Verb
durumu kurtarmak
to save the situation Verb
durumu sağlamlaştırmak
to consolidate a position Verb
durumu tartışmak
to discuss the situation Verb
bu durumu değiştirir
that alters the case
hava durumu raporu
airway weather report
imar durumu çıkartılması
zoning
kritik durumu atlatmak
to turn the corner Verb
mali durumu iyi olmak
to be well fixed Verb
mali durumu sağlam olma
financial soundness
sağlık durumu kötü
in a low state of health
Turkish-English phrases from Zargan's own database