eş

English Turkish Phrases

Dar es Salaam
Darüsselam: Tanzanyanın başkenti. Noun
Dar es Salaam
Darüsselam Noun, Place Names
Es
einsteinium Noun, Chemistry
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. example
  2. wife
  3. lady
  4. pair
  5. colleague
  6. like
  7. equal
  8. match
  9. fellow
  10. counterpart
  11. Information Technology peer
  12. level
  13. spouse
  14. matching
  15. escort
  16. comrade
  17. double
  18. duo
  19. tally
  20. symmetric
  21. analogue
  22. partner
  23. homologous
  24. consort
  25. matched
  26. duplicate
  27. hubby
  28. doublet
  29. husband
  30. helpmate
  31. battered wife
  32. femme
  33. mate
  34. missis
  35. conjugate
  36. fetch
  37. precedent
  38. companion
  39. nonworking wife
  40. fere
  41. one of a pair
  42. twin end
  43. identical
  44. concurrent
  45. make
  46. little woman
  47. well-matced
  48. compeer
  49. comate
  50. equipollent
  51. feme
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

eş başkan
co-chair Noun, Politics-Intl. Relations
eş koşul
co-requisite Noun, Education-Training
eş koşul dersi
co-requisite Noun, Education-Training
eş sözcü
co-spokesperson (gender-neutral) Noun
Eş'arilik
Ash'arism Proper Name, Religion-Faith
eşcinsellik
homosexuality Noun, Sexuality
eşgüdümlü
coordinated Adjective
eşzamanlı hastalık
comorbidity Noun, Medicine
(boşanma davası) davacı eş
complaining spouse
Amerikan kızılderili kadın ya da eş
squaw
ayrı yaşayan kadın eş
grass widow
çalışan kadın eş
working wife
çalışmayan eş
nonworking spouse
davacı eş
(divorce case) complaining spouse
erkek eş
hubby Noun
eski eş
ex
evli eş
marital partner
evlilikte veya herhangi bir işte arkadaş, eş
yokemate
evlilikte veya herhangi bir işte arkadaş, eş
yokefellow
geride kalan eş
surviving spouse Noun
hayatta kalan eş
surviving spouse
kadın eş
wife
kanunen nafaka alan boşanmış kadın eş
alimented
sağ kalan eş
surviving spouse
uygun eş
match
yalnız başına (ayrı yaşayan) kadın eş
single woman
eş çarpanlı geometrik dizi
geometrical progression Noun, Mathematics
eş danışman
co-advisor Noun, Education-Training
eş değerde olmak
to equal Verb
eş değerleri gösteren cetvel
conversion table
eş dizim
collocation Noun, Linguistics
eş dost
friends and acquaintances
eş etkili düzenlemeler
arrangements having similar effect Noun
eş genel başkan
co-chair Noun, Politics-Intl. Relations
eş gruplar
matched groups Noun
eş güdüm
coordination Noun
eş inin kolunda
on one's spouse's arm
eş koşulmuş
matched
eş kullanım
co-occurrence Noun, Linguistics
eş marjinal fayda kanunu
law of equal marginal utility
eş merkezli daire
concentric circle Noun, Transport
eş olmak
to pair off Verb
eş sayılı
equinumerous
eş sıcaklık çizgisi
isotherm
eş süreli olma
to be coextensive with
eş üçgenler
similar triangles Noun, Geometry
eş ürün
isoproduct
eş veya benzer şey
pendant
eş ya da metresin sadakatsizliğinden doğan cinayet
crime passionnel
eş ya da metresin sadakatsizliğinden doğan cinayet
(Fr.) crime passionnel
eş yükselti eğrisi ile göstermek
to contour Verb
eş zamanlı
synchronous Adjective
eş zamanlı
simultaneous Adjective
eş zamanlı olarak
simultaneously Adverb
eş zamanlı olarak
concurrently Adverb
eş zamanlı olmayan
asynchronous Adjective
eş zamanlılık
concurrency
eş zamansız
asynchronous Adjective
(boşanma davası) (kadın eş için) mahkeme masrafları avansı
suit money
(sözcükler ile ilgili olarak) eş gitmek
to collocate Verb
beyin göçü ile eş anlamlıdır
hollowization
bir deniz miline eş hız ölçümü
knot
birbirine eş olmak
to match Verb
birine uygun eş olmak
to be a match for sb Verb
boşanma davası mahkeme masrafları (kadın eş için)
suit money
hapishanede eş ziyareti
conjugal visit Noun, Law
kadın eş ödeneği
allowance for a wife
kadın eş ve çocukların mahfuz malları
wife's equity Noun
kadın eş veya çocuklar için nafaka
settlement for the wife or children
kılık değiştirmiş işsizlikle eş anlamlıdır
hidden unemployment
otel endüstrisiyle eş anlamlı konaklama endüstrisi
lodging industry
sabit oran getirisi ile eş anlamlıdır
running yield
sermaye muafiyeti ile eş anlamlıdır
investment allowance
yarım pansiyonla eş anlamlı
modified american plan
es
rest
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Çift olarak kullanılan veya bir çift ... her biri, bir teki
  2. İnsan veya hayvanda yavru doğduktan sonra ... döl eşi, son, plasenta
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.

es
Aynştayniyum elementinin sembolü
es
Notada duraklama ... gösteren işâret