esek

Turkish-English Phrases

yaban eşeği
zebra
yük eşeği
dogsbody
birine eşek şakası yapmak
to use someone for sport Verb
birine eşek şakası yapmak
to play a practical joke on sb Verb
birini eşek sudan gelinceye kadar dövmek
to beat the living daylights out of someone Verb
dişi eşek
jenny Noun
erkek eşek
jack Noun
erkek eşek
jackass
eşek
donkey Noun, Zoology
eşek
ass Noun
eşek
burro
eşek
chowderhead(ed)
eşek anırması
heehaw Noun
eşek cenneti
(slang) prison
eşek dikeni
Illyrian thistle Noun, Plant Species
eşek dikeni
Onopordum illyricum Noun, Plant Species
eşek gibi çalışma
elbow grease
eşek gibi çalışma
donkey work
eşek gibi çalışmak
to slave away with one's work Verb
eşek gibi çalışmak
to work like a horse Verb
eşek gibi çalışmak
to be chained to the oars Verb
eşek gibi günlük çalışma
donkey work
eşek herif
jackass
eşek marulu
rakutu-karyumu-so Noun, Plant Species
eşek marulu
opium lettuce Noun, Plant Species
eşek marulu
poisonous lettuce Noun, Plant Species
eşek marulu
tall lettuce Noun, Plant Species
eşek marulu
Lactuca virosa Noun, Plant Species
eşek marulu
wild lettuce Noun, Plant Species
eşek marulu
bitter lettuce Noun, Plant Species
eşek marulu
great lettuce Noun, Plant Species
eşek şakası
prank Noun
eşek şakası
practical joke Noun
eşek şakası yaparak üzmek
to haze Verb
eşek şakası yapmak
to horse Verb
geçimi için eşek gibi çalışmak
to scrape for one's livelihood Verb
geçimi için eşek gibi çalışmak
to scrabble for one's livelihood Verb
şeddeli eşek
double dyed villain
tuzak şeklinde eşek şakası
booby trap Noun
Turkish-English phrases from Zargan's own database

eşek
Tek parmaklılardan, uzun kulaklı, attan küçük ... ve yük hayvanı, merkep
eşek
Çok şüpheci