excess

  1. Noun ifrat
  2. fazla, aşırı, ziyade, fark.
    excess fare: bilet ücret farkı, mevki farkı, zam.
    excess luggage:
    fazla bagaj, nizamî ağırlıktan fazla olan eşya.
    excess profits tax: fazla kazanç vergisi.
  3. fazlalık.
    This excess of losses over profits will ruin the business.
  4. fark, fazla (olan) miktar.
    She had to pay for an excess of 5 kg on her luggage.
  5. aşırılık, ifrat.
    an excess of anger: aşırı öfke.
    I am opposed to all excess in eating and drinking.

    to excess: aşırı derecede.
    He praised the book to excess.
    drink to excess: içkiyi fazla kaçırmak.
yetkisi dışına çıkmak Verb
haklarına tecavüz etmek Verb
(bilet) fiyat farkını ödemek Verb
fazlalık
aşırı cömert olmak Verb
bir şeyi aşırı götürmek Verb
ifrata vardırmak Verb
ifrata kaçmak Verb
aşırı talepte bulunma
talep bite bulunma
füzyon kazancı
tüketim fazlası
aşırı içmek Verb
aşkın
aşırı
fazla
fazla bagaj
fazla ödeme
fazlasını iade etmek Verb
fazla ödenen tutar
aşırı
primde bir indirim sağlanması karşılığı sigortalının üstlenmeyi kabul edeceği muafiyet
meblağ fazlalığı
fazla başvuru
fazla bagaj
(US) fazla bagaj
bagaj fazlası ücreti ödemiş olan yolcuya taşımacının verdiği makbuz
aşırı yükselen konjonktür
atıl kapasite
kapasite fazlası Noun, Management
aşırı kapasite Noun, Competition Law
kasa fazlası
ek vergi
(hayat sigortası) sigorta zammı
gelirden alınan ek mükellefiyet
hususi avarya halinde sigorta edilebilir değerinin ancak yüzdesi belirli miktarını aşan kısmı için sorumlu
olduklarını belirleyen kloz
haksız istimlak
aşırı tüketim
tüketim fazlası
ilave giderler Noun
talep fazlalığı
fazla talep
talep fazlası
aşırı talep
fazla ödenmiş vergi
aşırı kazanç; fazla kazanç
masraf fazlası
ilave bilet ücreti
bilet ücreti farkı (zammı
munzam posta ücreti
munzam harç
munzam navlun
munzam iş saati
aşkın sigorta
munzam sigorta
aşırı faiz talebi
munzam mesuliyet
aşkın mesuliyet
likidite fazlası Noun, Banking
(US) kanuni haddin üzerinde banka kredisi
eksedan reasürans
eksedan reasürans
sınırsız reassürans
(Br) fazla bagaj
fazla bagaj
fazla bagaj ücreti
(Br) fazla bagaj ücreti
para fazlalılığı
para fazlası
yüksek ölüm oranı
kocamışlık
aktifin pasife göre fazla oluşu
aşırı yetki
doğumların ölümlere oranla yüksek olması
giderin gelirden yüksek olması
ihracat fazlası
ithalatın ihracattan fazla olması
gelirin gidere göre fazla olması
pasifin yüksek olması
nefis müdafaasında aşırı gitme
asli sigortacının konservasyonunu aşan kabulünü temin eden reasürans
hasar fazlası (Sedan'ın net konservasyonunu aşan kısmı belli bir limite kadar koruyan bölüşmesiz reasürans
şekli ; muayyen bir miktarı aşan hasarların
hasar fazlası Noun, Insurance
nüfus fazlalığı
yetki aşımı Noun, Law
erzak fazlalığı
satın alma gücü fazlalığı
gelirin gidere göre yüksekliği
dara fazlalığı
ağırlık fazlası
fazla iş
arz fazlalığı
gelir vergisini fazla ödeme
aşırı kâr
hasar fazlası reasüransında kullanılan terim olup reasüransın yürürlüğe girdiği noktayı ifade eder
sürtaks
munzam posta ücreti
taksa pulu
sürşarj
aşırı tazyik
aşırı mahsullü
aşırı mahsul
aşırı üretim
aşırı kâr (girişimcinin normal kârdan fazla kazandığı miktar
aşırı kar
aşırı kazançlar vergisi
(Br) falza kâr vergisi
(Br) US olağanüstü kazançlar vergisi (şirketin elde ettiği kazançlar üzerine konulan vergi
tahsilat fazlalığı
yüksek meblağlı sigorta için reassürans
aynı rizikoların yukarısında reasürans
olağanüstü rezerv
(banka , US) olağanüstü rezerv
yedek akçeler Noun
fevkalade ihtiyatlar Noun
olağanüstü ihtiyatlar Noun
rezerv fazlaları Noun
mevcut hissedarlar tarafından öncelikle satın alınmak üzere çıkarılmış ama satılmamış menkul değerler Noun
ancak satılmamış hisseler Noun
mevcut hissedarlarca rüçhanlı satın alınmak üzere ihraç edilmiş
stok fazlası
aşırı arz
arz fazlası
artık arz
meblağ fazlalığı
ek bilet
aşırı değerlendirme
artık değer
plüvalü
fazla ağırlık
ağırlık fazlası
fazla iş
fazla yük masraflarını çekmek Verb
defter değerlerinin çok üstünde olmak Verb
defter değer inin çok üstünde olmak Verb
talepten fazla olmak Verb
gerekli meblağın üzerinde olmak Verb
facia reasüransı ; yüksek meblağlı bir sigorta için reasürans ; sınırsız reasürans ; ihtiyari reasürans
; feshi ihbar olunamaz reasürans ; reasürrans
s ihracatın ithalatın üzerinde olması
ihracatın ithalatın üzerinde olması
-den fazla, -i geçen/aşan.
…i aşan bir şekilde Adverb
(nakliyat tekne poliçesinde geminin değerinin gerçek değerinin altında belirtildiği durumda sigortacının
kendini koruması için akdettiği poliçe
makul ticari haddin üstünde faiz
standart ücretlerden fazlasını ödemek Verb
fazla ödenen vergiyi geri ödemek Verb
...'in ...'i aşan kısmı Noun, Mathematics
üretim fazlalığını kesmek Verb
aşırı üretimi kısmak Verb