extend

  1. Verb, Textile Industry genişletmek
  2. Verb uzatmak.
    She extended her hand to the visitor. extend you arms in front of you.
  3. Verb uzamak.
  4. Verb uzanmak, uzanıp yatmak.
  5. Verb (süresini) uzatmak, temdit etmek, (süre/zaman) uzamak.
    He extended his visit another day. The hot
    weather extended into October.
  6. Verb yay(ıl)mak, uzayıp gitmek, temadi etmek.
    The beach extended for more than a kilometer in each direction.
  7. Verb genişletmek, açmak, açıklamak, tafsil/tavzih etmek, daha iyi anlaşılır hale getirmek.
  8. Verb büyü(t)mek, tevsi etmek, genişle(t)mek.
    to extend the duties of an office. to extend one's knowledge.
  9. Verb sunmak, takdim etmek, bağışlamak, vermek, arz/ihsan etmek, göstermek.
    to extend hospitality: konukseverlik
    göstermek.
    to extend him a warm welcome. to extend aid to a needy scholar. to extend help to someone in need.
  10. Verb, Public Finance ertelemek, (ödeme tarihini) sonraya almak, (vadesini) tehir etmek, (süresini) uzatmak.
    to extend a deadline.
  11. Verb (muhasebecilikte) (a) (rakamları başka sütuna) aktarmak/geçirmek, (b) birim fiyatla mal sayısını çarpıp toplamını hesaplamak.
  12. Verb, Law (a)
    Brit. değer biçmek, kıymet takdir etmek, (b) haciz koymak, haczetmek, elkoymak, müsadere etmek.
  13. Verb zaptetmek, haczetmek, elkoymak.
  14. Verb abartmak, mübalâğa etmek.
  15. Verb erişmek, yetişmek, varmak, ulaşmak.
  16. Verb eklemek, ilâve etmek.
  17. Verb kapsamına almak, teşmil etmek.
  18. Verb (zaman) sür(dür)mek, devam et(tir)mek.
  19. Verb (kendini) zorlamak, son gücünü/gayretini sarfetmek.
    The competition was not strong enough to extend him.
  20. Verb (bir mala daha ucuz bir mal) kat(ıştır)mak, tağşiş etmek, safiyetini bozmak.
  21. Verb emre âmâde kılmak, emrine tahsis etmek.
    to extend credit to a customer.
  22. Verb ilerle(t)mek, (bilgisini/yeteneğini) artırmak/genişletmek.
    extending his potential through job training.
  23. Verb varmak, ulaşmak, uzanmak.
    His concern extends beyond mere business to real service to his customers.
işini genişletmek Verb
yargı dairesini genişletmek Verb
birini himaye etmek Verb
yetkisini genişletmek Verb
yetkilerini genişletmek Verb
binaya ilaveler yapmak Verb
faaliyet alanını genişletmek Verb
topraklarını genişletmek Verb
söz dağarcığını zengin leştirmek Verb
faaliyet alanını genişletmek Verb
germek Verb
temdit opsiyonu
makul düzeyde
patent hakkını temdit etmek Verb
patent hakkının süresini uzatmak Verb
bakiyeyi devretmek Verb
nakl-i yekûn yapmak Verb
senedi temdit etmek Verb
bir sözleşmeyi temdit etmek Verb
bir kredi vermek Verb
bir senedi temdit etmek Verb
elini uzatmak Verb
bir izni uzatmak Verb
kira sözleşmesini uzatmak Verb
iznini uzatmak Verb
bir izni uzatmak Verb
pasaport süresini temdit etmek Verb
bir pasaportu temdit etmek Verb
bir patent hakkını temdit etmek Verb
süreyi uzatmak Verb
bir süreyi uzatmak Verb
süreyi temdit etmek Verb
izni uzatmak Verb
bir demiryolunu uzatmak Verb
her bir vergi matrahını saptamak Verb
zamanaşımı süresini uzatmak Verb
bir bileti temdit etmek Verb
bir ziyareti birkaç gün uzatmak Verb
birine hoş geldin demek Verb
bir davette bulunmak Verb
bir fatura kalemlerini ayrı ayrı göstermek Verb
ırmağa kadar uzanmak Verb
ötesine geçmek Verb
aşmak Verb
taşıyıcının hatlarına yeni hatlar ilave etmek Verb
mali yardım yapmak Verb
konuk ayrıcalıkları göstermek Verb
yoksula yardımda bulunmak Verb
ağırlamak Verb
konukseverlik göstermek Verb
elinden geleni yapmak Verb
para yardımında bulunmak Verb
para yardımında bulunmak Verb
itirazda bulunmak Verb
protesto çekmek Verb
birinin iznini uzatmak Verb
teşmil etmek Verb
birine birşey takdim etmek Verb
birine birşey sunmak Verb
kadınlara da oy hakkı vermek Verb
kadınlara da oy hakkı vermek Verb
şehir sınırlarını genişletmek Verb
sınırları genişletmek Verb
zamanaşımı süresini uzatmak Verb
vadeyi uzatmak Verb
saptanan vadeyi uzatmak Verb
zamanaşımı süresini uzatmak Verb
görev süresini uzatmak Verb
cevap verme süresini uzatmak Verb
ödeme vadesini uzatmak Verb
ödeme vadesini temdit etmek Verb
geçerliğini uzatmak Verb
geçerliliği uzatmak Verb
bir kredinin süresini uzatmak Verb
fabrika arazisini genişletmek Verb
birşeye uzanmak Verb
birşeyi kapsamak Verb