Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
nag
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
taciz/tedirgin etmek, bezdirmek, bıktırmak, bizar etmek,
argo
başının etini yemek, dırdır etmek,
illâllah dedirtmek.
She nagged her husband at every opportunity.
huzurunu kaçırmak, zihnine takılmak/musallat olmak, rahatsız etmek.
A possible solution nagged the
back of my mind. The memory nags him. This tooth has been nagging me for days.
devamlı azarlamak/kusur bulmak/beğenmemek, durmadan şikâyet etmek/yakınmak.
nagger
ile ayni anlama gelir. dıdırcı, dırdır eden, devamlı kusur bulan kimse.
at, (değersiz) binek/yarış atı.
ihtiyar at.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
nag at
içine dert olmak, vicdan azabı vermek.
nag at sb
birinin başının etini yemek
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.