need

English-Turkish Translation

  1. gerek(lik), lüzum.
    There is no need to worry: Üzülmeye gerek yok.
    No need to be afraid.
  2. ihtiyaç, muhtaç olma.
    He has no need of your charity.
  3. âcil ihtiyaç, darda kalma.
    to help a friend in need: Darda kalmış bir dosta yardım etmek.
    to
    be a friend in need: darda kalanın dostu olmak.
  4. zorunluk, zorunluluk, zaruret, lüzum.
    The need for leadership.
  5. yokluk, fakirlik, fakrü zaruret.
    in time of need: yokluk zamanında.
  6. gereksemek, muhtaç olmak, ihtiyacı olmak, lâzım olmak, istemek.
    Children need milk.
    This soup
    needs salt: Bu çorba tuz istiyor.
    This job needs a lot of care, attention and time: Bu iş çok dikkat, itina ve zaman ister.
    to need money/food/clothing etc.
  7. gerekmek, icabetmek, lâzım olmak. Bu anlamda

    need     yardımcı fiil olarak soru veya olumsuz
    tümcelerde kullanılır ve o zaman 3.cü tekil hali
    needs değil
    need şeklinde yazılır. Bunu izleyen mastar
    to almaz.
    He need not go: Gitmesi gerekmez.
    Need he come?: Gelmesi lâzım mı? Fakat olumlu tümcelerde

    He needs to …     şekli kullanılır:
    He needs to study: Ders çalışması lâzım.
  8. yoksulluk/zaruret/ihtiyaç içinde olmak, fakir/yoksun olmak.
  9. gerekmek, gerek(li) olmak, icabetmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

need one's head examined
aklından zoru olmak.
If he wants to go swimming in this weather, he needs his head examined!
acceptance in case of need
bitavassut kabul
acceptance in case of need
bittavassut kabul (poliçenin muhatabı tarafından kabul edilmemesi halinde başka biri tarafından kabulü
address in case of need
gerektiğinde başvurulacak adres
basic need
temel ihtiyaç Noun, Psychoanalysis
be in a great need
büyük ihtiyacı olmak Verb
capital need
sermaye ihtiyacı
case of need
poliçe üzerinde kefili ya da ödeyiciyi gösteren not
cash need
nakit ihtiyacı Noun, Management
children in need
muhtaç çocuklar Noun
consumer need
tüketici ihtiyacı
enface a bill with an address in case of need
bir poliçenin arkasına gereğinde başvurulmak üzere bir adres yazmak Verb
entire need
bütün ihtiyaç
fill a need
bir ihtiyacı karşılamak Verb
financial need
finansman ihtiyacı Noun, Banking
imperative need
zorunlu gereksinim
in case of need
ihtiyaç halinde
in times of need
ihtiyaç zamanlarında
in times of need
muhtaç zamanlarda
insurance need
sigorta gereksinimi
intervene in case of need
ihtiyaç halinde müdahale etmek Verb
live in dire need
büyük yoksulluk içinde yaşamak Verb
manpower need
personel ihtiyacı
meet a need
bir gereksinimi karşılamak Verb
meet a need
bir gereksinimi yerine getirmek Verb
meet a need
bir ihtiyacı karşılamak Verb
minimum housing need
en az konut gereksinimi
pressing need
acil ihtiyaç
pressing social need
zorunlu toplumsal gereksinim Noun, Rights-Freedoms
proof of need
muhtaç durum belgesi
psychological need
psikolojik ihtiyaç Noun, Psychology
referee in case of need
gerektiğinde başvurulacak adres
reference in case of need
(kambiyo senedi) gereğinde müracaat edilecek adres
render help to those in need
muhtaç durumda olanlara yardım etmek Verb
urgent need
acil ihtiyaç
urgent need
mübrem ihtiyaç
need a drastic overhaul
kökten revizyon gerektirmek Verb
need a rest
dinlenmeye ihtiyacı olmak Verb
need a through turnover
yeniden organize olmayı gerektirmek Verb
need a tight hand
çabuk işe başlamak zorunda olmak Verb
need an explanation
açıklama talep etmek Verb
need for capital
sermaye ihtiyacı
need for liquidity
likidite ihtiyacı
need for liquidity
likitide ihtiyacı
need no explanation
açıklamaya gerek olmamak Verb
need not
: gerekmez, gerek yok.
You needn't = need not have told the news, he knew it already: Haberi o
zaten biliyor, senin söylemene gerek yok.
need of money
para ihtiyacı
need protection against the weather
havaya karşı korunmaya ihtiyaç duymak Verb
need putting into repair
tamir ettirmeye muhtaç olmak Verb
need repairs
tamire muhtaç olmak Verb
need satisfaction selling
tatmin edilmiş müşteri sayısını ve satışları artırmak amacıyla uygulanan satış stratejisi
need some explanation
açıklama istemek Verb
need something for something
birşey için birşey gerekli olmak Verb
need something for something
birşey için birşey gerekmek Verb
need something for something
birşey için birşeye ihtiyaç duymak Verb
need something for something
birşey için birşeye gereksinim duymak Verb
need tactful handling
titizlik gerektirmek Verb
need the services of a lawyer
bir avukatın hizmetlerine ihtiyacı olmak Verb
need to communicate
iletişim kurma ihtiyacı
need to cover
teminat ihtiyacı
need to do something
birşeyi yapması lazım gelmek Verb
need to do something
birşeyi yapması gerekmek Verb
need to do something
birşeyi yapması icap etmek Verb
need to do something
birşeyi yapması lazım olmak Verb
(for there) to be no longer any need for
mahal kalmamak Verb
(urine or feces) the need to relieve oneself
hacet
as/when/if the need arises
gerekirse, icabederse, ihtiyaç hasıl olursa, gerektiği/icabettiği zaman, ne zaman lâzım olursa.
Take
money from the bank as the need arises.
be in instant need of help
acil yardım ihtiyacında olmak Verb
be in need (in straitened circumstances
ıztırar halinde olmak Verb
be in need of constant repair
devamlı tamir istemek Verb
be in need of constant reparations
sürekli tamir istemek Verb
be in need of sth
bir şeye ihtiyacı olmak Verb
be in pressing need of repair
acil tamir gerektirmek Verb
be in sore need of help
acil yardıma muhtaç olmak Verb
be in urgent need of medical supplies
acele tıbbi malzemeye ihtiyacı bulunmak Verb
be in urgent need of money
acele paraya ihtiyacı olmak Verb
feel the need of money
para ihtiyacı duymak Verb
feel the need of money
yeterli parası olmamak Verb
feel the need to go to the toilet
büyük abdesti gelmek Verb
I need hotel accommodation for two nights
iki geceliğine bir oda rica ediyorum
if need be
gerekirse, icabında, lüzumu halinde.
in need of a rest
dinlenme ihtiyacı olma
in need of a rest
dinlenmeye ihtiyacı olma
in need of assistance
yardıma muhtaç
in need of protection
korunmaya muhtaç Adjective
in need of repair
tamire muhtaç
not to need much pressing
pek acelesi olmamak Verb
obviate the need for …
…e gerek bırakmamak Verb
place a name in case of need on a draft
bir senet üzerine gerektiğinde atıfta bulunmak için adını yazmak Verb
premises badly in need of repair
acil onarım gerektiren bina
questions in need of answers
cevaplanması gereken sorular Noun
stand in need of help
yardıma muhtaç olmak Verb
the car need a push
arabayı itmek gerekiyor
there is no need for
mahal yok
There is no need for panic.
Paniğe gerek yok.
urge the need for economy
tasarrufun gereğini vurgulamak Verb
We need ... times more loans.
Bunun ... katı krediye ihtiyacımız var.
We need to talk.
Konuşmamız lazım.
without the need for ...
...'e gerek kalmaksızın Adverb
without the need for ...
... gerekmeksizin Adverb
year end need for cash
(US) yıl sonu nakit gereksinimi
You need a haircut.
Berbere gitmen lazım.
You need a haircut.
Saçların uzamış.
English-Turkish phrases from Zargan's own database