parent

  1. anne veya baba.
  2. ata, cet.
  3. kaynak, memba, sebep, saik, temel, ana.
    Pride is the parent of all evils.
    the parent organization:
    ana kurum, temel kurum.
  4. koruyucu, hâmi, vasi.
  5. Biology doğuran/üreten canlı organizma.
    the parent tree.
  6. anne ve babası/ceddi olmak, üretmek.
    They parented four children: Dört çocukları var.
koruyucu ebeveyn Noun, Family Law
velayet hakkı Noun, Civil Law
süt anne-baba, çocuğu evlâtlık edinen anne-baba.
yeterince iyi ebeveyn Noun, Psychoanalysis
üvey anne ya da üvey baba
ana banka
ana şirket
ikiz uçak (bir uçak diğerinin altına tespit edilmiş olarak kalkar , belli bir hıza ulaşıldığında küçük uçak ana uçaktan ayrılır
ana şirket
ana firma
ana ortaklık Noun, Law
ana şirket
ana şirket
anavatan
üst dizin Information Technology
üstöğe Information Technology
ana ticaret evi
merkez
anadil, bir başka dili türeten dil. Noun
ebeveynler (veliler) toplantısı
ana gemi
(US) hayatta kalanın yararlandığı sigorta
ana mağaza
merkez mağaza (şubeleri bulunan perakende mağazası
ana teşebbüs Noun, Competition Law
ana sendika
ana birlik