rütbe işareti
Noun, Military
küçük rütbeli
Adjective, Military
mevkiini kötüye kullanmak, maiyetindekileri ezmek/hor görmek.
üstünlüğünü kabul ettirmek.
üniversite öğretim kadrosundaki elemanların düzeyi
rütbe yaş haddi
Noun, Military
yüksek seviyeli biri olmak
Verb
daha yüksek bir rütbeye terfi ettirilmek
Verb
taksi durağı
Noun, Transport
birini bir üst rütbeye terfi ettirmek
Verb
ikinci dereceye düşmek
Verb
ikinci dereceye düşmek
Verb
amirallik aşaması/rütbesi.
Noun
(kalabalık) sıraya girmek
Verb
en üstün durumda/en ön safta olan kimse.
front-rank: en üstün, ön safta, başta, birinci.
Noun
yüksek rütbeli olmak
Verb
mevkiini kötüye kullanmak, maiyetindekileri ezmek/hor görmek.
daha yüksek bir mertebeye çıkmak
Verb
(Br) sıra başındaki taksiye binmek
Verb
(Br) yüksek değer biçmek
Verb
taksi durağı
Noun, Transport
daha yüksek rütbede olmak.
rank next to: rütbece/mevkice …'den sonra gelmek.
(a) erat, efrat, fertler, erler.
ten officers and two hundred rank and file: on subay ve 200 er.
(b) halk, fertler, herhangi bir örgütün mevki sahibi olmayan/ yönetilen üyeleri.
The union leaders were in favor of the offer but it was rejected by rank and file.
bir partinin piyadeleri
Noun
vatandaşlık haklarına sahip olmak
Verb
tercihli alacaklı durumunda bulunmak
Verb
alacaklı sıfatıyla iddia sahibi olmak
Verb
sıralamada aynı değerde olmak
Verb
rütbe ce ...'den önce gelmek
Verb
birinin rütbece altında olmak
Verb
birinin rütbe ce altında olmak
Verb
biriyle eşit düzeyde olmak
Verb
(iflas borcu) aynı sırada bulunmak
Verb
kâr payı almada öncelikli olmak
Verb
(Br) temettüe hak kazanmış olmak
Verb
emeklilik maaşına hakkı olmak
Verb
(Br) Temmuz'da dağıtılacak kâr payı sırasında bulunmak
Verb
kâr payı alma hakkına sahip olmak
Verb
öncelik bakımından önde gelmek
Verb
başkandan sonra gelmek
Verb
yürüyerek yola çıkmak
Verb
yeni çıkarılan hisselerle aynı düzeyde olmak
Verb
büyük devlet adamlarından olmak
Verb
biriyle aynı seviyede olmak
Verb
sıra da birinden sonra gelmek
Verb
yüzbaşılığa (denizde albaylığa) terfi etmek
Verb
bir alt rütbeye indirmek
Verb
binbaşı rütbesi olmak
Verb
biriyle aynı seviyede olmak
Verb
birisi ile aynı seviyede/rütbede olmak.
temettü üe hak kazanmış olmak
Verb