Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. Askerlik rütbe
  2. Askerlik saf
  3. İsim (toplumsal) sınıf.
  4. İsim pâye, rütbe, mevki, makam.
    Person of high rank: Yüksek mevki/makam sahibi kimse.
    The rank of
    president: Başkanlık makamı.
    He's above me in rank: Rütbece benden yüksektir.
  5. İsim (toplumda) üst kademe, yüksek rütbe.
  6. İsim derece, kademe.
  7. İsim aşama, mertebe.
  8. İsim dizi, sıra saf.
  9. İsim
    ranks: (a) saf, sınıf, grup.
    Join the ranks of unemployed: İşsizler sınıfına katılmak.
    (b) (kumandan ve subaylar hariç) ordu, erat, erler.
    to serve in the ranks: er olarak askerlik yapmak.
    reduce someone to the ranks: (ceza olarak) rütbesini alıp erat sınıfına indirmek.
    rise from the ranks: (erat sınıfından) subaylığa terfi ettirmek.
  10. İsim (satranç) sıra, yatay karelerin bir dizisi.
  11. Fiil (sıraya) diz(il)mek, sırala(n)mak, tertip etmek, düzenlemek.
    The cups were ranked neatly on the shelf.
  12. Fiil tasnif etmek, sınıflandırmak.
    Where do you rank F. Nafiz? Where does F. Nafiz rank as a poet? He ranks below Y. Kemal.
  13. Fiil (bkz: outrank ).
  14. Fiil belirli bir rütbede/mevkide/derecede olmak, belirli bir toplumsal sınıfta olmak.
    Atatürk ranks as
    the greatest hero of twentieth century: Atatürk yirminci yüzyılın en büyük kahramanı sayılır.
    To rank high: rütbesi/mevkii yüksek olmak.
    I don't rank him very high: Ben onu o kadar önemli bulmuyorum.
  15. Fiil kıdemli olmak.
    The colonel ranks at this camp.
  16. Sıfat gür, mebzul, iyi gelişmiş, bakımlı (bitki).
    rank grass.
  17. Sıfat verimli, bereketli (arazi/toprak).
    rank soil.
  18. Sıfat ağır/fena kokulu, tadı fena, nahoş.
    a rank cigar. rank meat.
  19. Sıfat kokmuş, ekşimiş, keskin, yiti.
  20. Sıfat (fena anlamda) en âlâ, daniska.
    A rank outsider. rank treachery. rank injustice. rank ingratitude. rank nonsense.
  21. Sıfat iğrenç, menfur, müstekreh.
  22. Sıfat kaba, galiz, terbiyesiz.
    rank language.
  23. Sıfat, Hukuk haksız, aşırı.
  24. Sıfat
    rankish: (a) oldukça gür/mebzul/verimli, (b) oldukça ağır/fena kokulu, tadı fena, nahoş; hayli
    iğrenç/kaba/galiz/terbiyesiz.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

badge of rank
rütbe işareti İsim, Askerlik
low-ranking
küçük rütbeli Sıfat, Askerlik
pull one's rank
mevkiini kötüye kullanmak, maiyetindekileri ezmek/hor görmek.
pull one's rank
üstünlüğünü kabul ettirmek.
academic rank
üniversite öğretim kadrosundaki elemanların düzeyi
age limit for rank
rütbe yaş haddi İsim, Askerlik
ambassadorial rank
büyükelçi rütbesi İsim
ascend in rank
rütbece yükselmek Fiil
be a person of high rank
yüksek seviyeli biri olmak Fiil
be in the front rank
ilk sırada olmak Fiil
be promoted to a higher rank
daha yüksek bir rütbeye terfi ettirilmek Fiil
be superior in rank
rütbece üstün olmak Fiil
being raised to a higher rank
terfi
cab rank
(Br) taksi durağı
cab rank
taksi durağı İsim, Ulaşım
civil rank
şahsi hal
consular rank
konsolosluk rütbesi İsim
date of rank
nasp tarihi
distinction of rank
rütbe farkı
elevate someone to a higher rank
birini bir üst rütbeye terfi ettirmek Fiil
elevation in rank
rütbece yüksek
equal in rank
hemayar
equal rank
aynı rütbe
expected to rank
muhtemel alacaklı
fall into second rank
ikinci dereceye düşmek Fiil
fall into the second rank
ikinci dereceye düşmek Fiil
flag rank
amirallik aşaması/rütbesi. İsim
form into rank
(kalabalık) sıraya girmek Fiil
form into rank
dizilmek Fiil
form into rank
sıraya girmek Fiil
front rank
en üstün durumda/en ön safta olan kimse.
front-rank: en üstün, ön safta, başta, birinci. İsim
grant prior rank
ön sırayı vermek Fiil
grant prior rank
öncelik vermek Fiil
hold a high rank
yüksek rütbeli olmak Fiil
hold a rank
rütbesi olmak Fiil
hold a rank
bir rütbesi olmak Fiil
honorary rank
fahrilik
increase in rank
rütbe yükselişi
keep rank
sırayı muhafaza etmek.
magisterial rank
hükümet makamı
mean rank
aşağı seviye
military degree of rank
askeri rütbe
nominal rank
paye
of equal rank
eşit rütbede
of high rank
yüksek rütbeli
of prior rank
sıra itibariyle önceki
of second rank
ikinci derecede
order of rank
rütbe sırası
permanent rank
esas rütbe
person of rank
ileri gelen şahıs
person of rank
yüksek rütbeli şahıs
pride of rank
rütbenin verdiği gurur
prior rank
rütbece büyük
prior rank
öncelik
priority of rank
rütbe önceliği
pull rank
mevkiini kötüye kullanmak, maiyetindekileri ezmek/hor görmek.
rise to a higher rank
daha yüksek bir mertebeye çıkmak Fiil
second rank
ikincilik
senatorial rank
senatörlük rütbesi İsim
senior in rank
rütbe ce kıdemli
service rank
rütbe
stand in the first rank
ön sırada bulunmak Fiil
superior in rank
rütbece yüksek
superiority in rank
amirlik
take a high rank
çok değerli olmak Fiil
take a taxi at the head of the rank
(Br) sıra başındaki taksiye binmek Fiil
take high rank
(Br) yüksek değer biçmek Fiil
taxi rank
taksi durağı İsim, Ulaşım
taxi rank
(Br) taksi sırası
top of rank
en yüksek rütbe
without distinction of rank
rütbe farkı gözetmeden
rank above
daha yüksek rütbede olmak.
rank next to: rütbece/mevkice …'den sonra gelmek.
rank after
'den sonra gelmek Fiil
rank among the top three
ilk üçe girmek Fiil
rank and duties of a hodja
hocalık
rank and fashion
kibar sosyete
rank and file
(a) erat, efrat, fertler, erler.
ten officers and two hundred rank and file: on subay ve 200 er.
(b) halk, fertler, herhangi bir örgütün mevki sahibi olmayan/ yönetilen üyeleri.
The union leaders were in favor of the offer but it was rejected by rank and file.
rank and file of a party
bir partinin piyadeleri İsim
rank and file union member
sıradan sendika üyesi
rank as a citizen
vatandaşlık haklarına sahip olmak Fiil
rank as a preferential creditor
tercihli alacaklı durumunda bulunmak Fiil
rank as creditor
alacaklı sıfatıyla iddia sahibi olmak Fiil
rank as pari passu
sıralamada aynı değerde olmak Fiil
rank assigned to a mortgage
ipotek derecesi
rank before
rütbe ce ...'den önce gelmek Fiil
rank before
rütbece
rank before
'den önce gelmek Fiil
rank below
birinin rütbece altında olmak Fiil
rank below
birinin rütbe ce altında olmak Fiil
rank climate
çok kötü iklim
rank equal with sb
biriyle eşit düzeyde olmak Fiil
rank equally
(iflas borcu) aynı sırada bulunmak Fiil
rank first
başta gelmek Fiil
rank first in dividend rights
kâr payı almada öncelikli olmak Fiil
rank for dividend
(Br) temettüe hak kazanmış olmak Fiil
rank for pension
emeklilik maaşına hakkı olmak Fiil
rank for the july dividends
(Br) Temmuz'da dağıtılacak kâr payı sırasında bulunmak Fiil
rank in dividend rights
kâr payı alma hakkına sahip olmak Fiil
rank in priority
öncelik bakımından önde gelmek Fiil
rank in priority
önceliği olmak Fiil
rank in the top three
ilk üçe girmek Fiil
rank injustice
düpedüz haksızlık
rank land
verimli arazi
rank lie
kuyruklu yalan
rank next to the president
başkandan sonra gelmek Fiil
rank nonsense
baştan başa saçma
rank of a master
ustalık
rank of a workman
ustalık
rank of an officer
subaylık Askerlik
rank of cabs
taksi sırası
rank of general
general rütbesi İsim
rank of major
binbaşılık
rank of mortgage
ipotek derecesi
rank of workers
işçi ordusu
rank off
yürüyerek yola çıkmak Fiil
rank or duties of a police officer or government inspector
komiserlik
rank or work of a clerk or secretary
kâtiplik
rank pari passu with
aynı sırada olmak Fiil
rank pari passu with new shares
yeni çıkarılan hisselerle aynı düzeyde olmak Fiil
rank past
yürüyüp geçmek Fiil
rank past
geçit resmi yapmak Fiil
rank prejudice
sosyal sınıf önyargısı
rank someone among the great statesman
büyük devlet adamlarından olmak Fiil
rank swindler
tam sahtekâr
rank treason
tam ihanet
rank with
aynı düzeyde olmak Fiil
rank with sb
biriyle aynı seviyede olmak Fiil
(mortgage) to rank after sb
sıra da birinden sonra gelmek Fiil
be promoted to the rank of captain
yüzbaşılığa (denizde albaylığa) terfi etmek Fiil
demote to the rank below
bir alt rütbeye indirmek Fiil
duties and rank of imam
imamlık
duties or rank of a consular or embassy secretary
kançılarlık
duties or rank of a council
konsolosluk
front rank politician
birinci sınıf politikacı
hold the rank of major
binbaşı rütbesi olmak Fiil
take rank with sb
biriyle aynı seviyede olmak Fiil
take rank with someone
birisi ile aynı seviyede/rütbede olmak.
the rank of colonel
albaylık
to rank for dividend
temettü üe hak kazanmış olmak Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.