rigid

English-Turkish Translation

  1. Adjective, Mechanics rijit
  2. Adjective katı, sert.
  3. Adjective (a) eğilmez, bükülmez, esnemez, dimdik, hareketsiz.
    a rigid strip of metal. (b) değişmez.
    a rigid schedule.
  4. Adjective şiddetli, sert, değişmez.
    rigid principles. rigid rules of social behavior.
  5. Adjective titiz, müsamahasız, haşin, müşkülpesent, çok emek, isteyen, zor, sıkı.
    a rigid examination. rigid price control.
  6. Adjective sıkı, dakik ölçünlü, oynama payı pek küçük, dar toleranslı.
    Lenses ground to rigid specifications.
  7. Adjective, Machines sert, rijit, esnek olmayan, herhangi iki noktası arasındaki uzaklık dış etkilerle değişmeyen.
  8. Adjective, Aviation (a) katı gövdeli (hava gemisi vb.).
    a rigid airship. (b) rotoru tabana tespit edilmiş (helikopter).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

rigidity
rijitlik Noun, Mechanics
become rigid
pekleşmek Verb
become rigid
kaskatı kesilmek Verb
become rigid
pekişmek Verb
become rigid
katılaşmak Verb
get rigid
kalıplaşmak Verb
rigid airship
soğuk hava gemisi
rigid constitution
esnek olmayan anayasa
rigid disciplinarian
sıkı disiplin yandaşı
rigid economy
sıkı
rigid economy
(sıkı) katı kurallı ekonomi
rigid economy
katı kurallı ekonomi
rigid frame
sayvan
rigid frame
örtme
rigid inflatable boat
sert karinalı şişme bot Noun, Maritime Traffic
rigid parsimony
aşırı cimrilik
rigid price
esnek olmayan fiyat
rigid prices
esnek olmayan fiyatlar Noun
rigid principles
katı prensipler Noun
rigid principles
katı prensip biler Noun
rigid principles
esnek olmayan katı prensipler Noun
rigid rule
katı kural
rigid vehicle
sabit kasalı araç Transport
take a rigid line
enerjik davranmak Verb
take a rigid line
sıkı bir yol izlemek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database