room

  1. Noun oda.
    bed-room: yatak odası.
    dining-room: yemek odası.
    double room: iki kişilik/2
    yataklı oda.
    drawing-room: misafir salonu.
    family room: gündelik oturma odası.
    living room: misafir odası.
    single-room: tek kişilik/yataklı oda.
    state-room: resmî salon.
    waiting-room: bekleme salonu.
  2. Noun oda halkı, odada bulunan kimseler.
    Ask room 23 if they want coffe.
  3. Noun yer, mahal.
    be cramped for room: yer darlığından sıkışık olmak.
    in someone's room = in the
    room of someone: birinin yerine.
    make room for … : … için yer açmak.
    take up a lot of room: çok yer tutmak.
    There's room for 3 in the back seat: Arkada 3 kişilik yer var.
  4. Noun fırsat, sebep, olanak, imkân.
    He needs room to develop his skill as a painter.
    room for doubt:
    şüphe sebebi, şüpheye mahal.
    There is no room for doubt: Şüpheye mahal yok.
    There is room for improvement: Düzeltilmeye/islâha muhtaçtır.
  5. Intransitive Verb odayı/odaları işgal etmek, yer kaplamak.
  6. Intransitive Verb barınmak, kalmak, yatıp kalkmak.
    He's rooming at our house/with us: Bizim evde/bizimle kalıyor.

    to room in: (hizmetçi) çalıştığı evde yatıp kalkmak.
acil servis Noun, Medicine
odasını araştırıp karıştırmak Verb
odasından çıkmamak Verb
odasını dağıtmak Verb
ameliyathane Noun, Medicine
ameliyat odası Noun, Medicine
harekat odası Noun, Military
yan oda
klimalı oda
klimalı oda oda
montaj mahalli
müzayede salonu
açık artırma odası Noun
emanet yeri
balo salonu
ziyafet salonu
meyhane
pazarlık görüşmeleri odası Noun
yatak odası Noun, Architecture
bilardo salonu Noun
yönetim kurulu toplantı odası Noun
brifing salonu
dizgi odası Noun
mürettiphane
giyinme odası Noun
soyunma odası Noun, Sports
vestiyer
emanet
soğutma odası Noun
şifre odası Noun
soğuk oda Noun
soğuk hava deposu Noun, Food-Kitchen
otellerde gezgin ticaret komisyoncularının buluştukları salon
konser salonu
konferans salonu Noun
toplantı salonu Noun
muayenehane
muayene odası Noun
merkez kumanda yeri
(film) reji odası Noun
santral
soğuk hava deposu Noun, Food-Kitchen
soğuk oda
köşe odası Noun
belediye meclisi odası Noun
mahkeme salonu
(tiyatroda) fuaye
dans salonu
karanlık oda Photography
karartılmış oda
bilgi odası Noun, Management
sağır oda
su geçirmez oda
masa konulacak yer
salamanje
yemek odası Noun, Architecture
dağınık oda
teşhir salonu
çift yataklı otel odası Noun
giyinme odası Noun
transit yolcular dinlenme salonu
kollarını kımıldatacak yer
hareket edecek ya da çalışacak kadar geniş yer
boş oda
makine dairesi Maritime Traffic
sınav salonu
küçük toplantılar ya da dinlenme için düzenlenmiş çok amaçlı otel odası Noun
sergi salonu
ilave oda
(US) oturma odası Noun
giysi provası kabini Noun
soyunma kabini
(Br) sınıf
dershane
soğuk hava deposu Noun, Food-Kitchen
nakliyat ambarı
sevk ambarı
evin önündeki oda
sokak üstündeki oda
kalorifer dairesi
kazan dairesi Noun, Construction
möbleli oda
kumar salonu
(otel) odası Noun
misafir odası Noun
duruşma salonu
otel odası Noun
(US) oturma odası Noun
çocuk odası Noun, Child Care
çamaşırhane
oturmuş bir kişinin bacakları için yer
bacak yeri
kiralanmış oda
(Londra) gümrük muamelesi salonu
bagaj odası Noun
sandık odası Noun
hırdavat
kazan dairesi Noun, Construction
toplantı odası Noun
toplantı salonu Noun
moda salonu
kontrol odası Noun
arşiv
ameliyathane Noun, Medicine
harekât merkezi
harekât odası Noun
sipariş odası (borsa simsarlığı şirketinde alım ve satım emirlerinin borsaya iletildiği ve uygulama raporlarının alındığı bölüm
sipariş odası Noun
bölük odası Noun
ambalaj odası Noun
esrar yuvası Noun
paket emanet yeri
(Br) paket emanet yeri
bagaj saklama ambarı
oyun odası Noun
baskı tezgâhlarının bulunduğu yer
gazete binasında baskı tezgâhlarının bulunduğu yer
bir toplantıda basın üyelerine ayrılan oda
bir toplantıda basın mensuplarına ayrılan oda
projeksiyon odası Noun
erzak odası Noun
okuma odası Noun
kabul odası Noun
dinlenme odası Noun
(kitaplık) referans kitapları salonu
gerekli mekân
tuvalet
(US) evde oyun salonu
örnek sergi salonu
deniz sahası Noun
manevra sahası Noun
tek kişilik oda
paylaşılan oda
omuz mesafesi Noun, Transport
sergileme odası Noun
tek kişilik oda
tek oda
tek yataklı oda
kabin
kabine
tuvalet
sigara dumanı kaplı oda
sigara içme salonu
konuk odası Noun
(denizcilik) maaş kâtibi odası Noun
kitap salonu
kabul resmi odası Noun
damıtım odası Noun
kiler
mal deposu Noun
ambar
mağaza
(otel) sergi yeri
depo
soğutma deposu Noun
soğutma odası Noun
emanet yeri
ardiye yeri
çalışma odası Noun, Architecture
(fabrika) dinlenme salonu
şalter odası Noun
çayhane
düzenli oda
hazine dairesi
çift yataklı oda
möblesiz oda
kullanılmayan oda
yukarı kat odası Noun
boş oda
mağaza
(gemi) telsiz odası Noun
paketleme odası Noun
resepsiyoncu
(otel , US) resepsiyoncu
erkondişın
oda soğutucu
oda ücreti
oda ısıtma
oda anahtarı
oda arkadaşı
oda ücreti
oda rezervasyonu
oda servisi
oda telefonu
biriyle birlikte oturmak Verb
(US) kendi hesabına spekülasyon yapan borsa üyesi
(US) kendi hesabına spekülasyon yapan borsa tüccarı
kendi hesabına spekülasyon yapan borsa tüccarı