run short

English-Turkish Translation

  1. (malzeme vb.) tükenmek, yetişmemek, kıtlaşmak, azalmak.
    We're runing short of coal/our coal is running
    short: Kömürümüz azalıyor.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

long run
uzun vade Noun
long run
uzun dönem Noun
long-run
uzun vadeli Adjective
long-run
uzun dönemli Adjective
long-run
uzun süreli Adjective
long-run
uzun vade Adjective
long-run
uzun dönem Adjective
run short of
(malzeme) azalmak, kıtlaşmak, tükenmek, yetişmemek.
run short of a
mal mevcudu kalmamak Verb
run short of cash
parası kalmamak Verb
run short of provision (s)
erzakı tükenmek Verb
run short of provisions
erzakı kalmamak Verb
run short of provisions
erzağı kalmamak Verb
in the long run
uzun vadede Adverb
in the long run
uzun dönemde Adverb
in the short run
kısa vadede
in the short run
kısa vadede Adverb
in the short run
kısa dönemde Adverb
short run
bir kere yapılan iş
short run
firmanın ürününde fiyat ya da üretim değişikliği yapması
short run
fabrika büyüklüğünde bir değişiklik yapmadan
short run
kısa dönem
short run
finansmanda
short run
kısa vade Noun
short run
kısa dönem Noun
short run cost curves
kısa dönem maliyet eğrileri Noun
short-run
kısa vadeli Adjective
short-run
kısa dönemli Adjective
short-run
kısa süreli Adjective
short-run
kısa vade Adjective
short-run
kısa dönem Adjective
English-Turkish phrases from Zargan's own database