sürücü

Turkish-English Translation

  1. Noun driver
  2. carter
  3. jockey
  4. chauffeur
  5. mover
  6. projectile
  7. pusher
  8. Noun drover
  9. propellant
  10. spreader
  11. pushing
  12. propellor
  13. impeller
  14. carman
  15. postillion
  16. propulsive
  17. impellent
  18. coach driver
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(Rus) Rus araba sürücüsü
yamschik yamstchik
araba sürücüsü
operator of a car
araba sürücüsü
automobilist
çoğunlukla kiralık lüks otomobil sürücüsü
chauffeur
görüntü (birimi) sürücüsü
display driver Information Technology
görüntü (birimi) sürücüsü
display adaptor Information Technology
kamyon sürücüsü
driver of a truck
kamyon vb araç sürücüsü
carman
motorlu taşıt sürücüsü
motor vehicle driver
otostopçuyu alan araba sürücüsü
picker- upper
sabit disk sürücüsü
hard disk drive Noun, Information Technology
savaş ya da yarış arabası sürücüsü
charioteer
Sürücü kursu faaliyetleri (NACE kodu: 85.53)
Driving school activities (NACE code: P85.5.3) Noun, Trades-Professions
sürücüsüz
driverless Adjective, Transport
sürücüsüz metro
driverless subway Noun, Transport
taksi sürücüsü
taximan
taksi sürücüsü
taxi driver
tank sürücüsü
tank driver
tekerlekli iskemle sürücüsü
chairman
yarış otomobili sürücüsü
race driver
yarış otomobili sürücüsü
racing motorist
acemi sürücü
sunday driver
acemi sürücü
inexperienced driver
alkollü sürücü
drink-driver Noun, Transport
aşırı alkollü sürücü
drink- driver
aygıt sürücü
device driver Information Technology
bit sürücü
bit driver
CD-ROM sürücü
CD-ROM driver Information Technology
dikkatsiz sürücü
careless driver Noun
disk sürücü
disk drive Information Technology
disket sürücü
disk drive
disket sürücü
floppy disk drive Information Technology
dizisel sürücü
Serial Driver Information Technology
duraksız manyetik bant sürücü
streaming tape drive Information Technology
ileri sürücü
feeder
kaza yapmamış olan sürücü
accident free driver
kötü sürücü
poor driver
mal sürücü
trafficker
ortalama sürücü
average driver
profesyonel sürücü
professional driver
sarhoş sürücü
drink-driver Noun, Transport
tehlikeli araba kullanan sürücü
reckless driver
tehlikeli araba kullanan sürücü
high-risk driver
vurup kaçan sürücü
hit-and-run motorist
vurup kaçan sürücü
hit-and-run driver
yolu kullanan sürücü
road user
yürürlükteki sürücü
current drive Information Technology
sürücü adı
drive letter Information Technology
sürücü belgesi
driver's license Noun, Land Transport
sürücü belgesi
driving licence Noun, Land Transport
sürücü belgesi
driver's licence Noun, Land Transport
sürücü belgesi
driving license Noun, Land Transport
sürücü bölmesi
driver's compartment Noun, Transport
sürücü dersi almak
to take a driving test Verb
sürücü ehliyeti
driver's licence
sürücü ehliyeti
operators licence
sürücü ehliyeti almak
to take out a driving licence Verb
sürücü ehliyeti sahibi
licencee licensee
sürücü ehliyeti sahibi
possessor of a driving licence
sürücü ehliyeti testi
test of competence to drive
sürücü ehliyetini geri almak
to suspend a driving licence Verb
sürücü ehliyetini iptal etmek
to revoke a driving licence Verb
sürücü ehliyetini iptal etmek
(Br) to revoke a driving licence Verb
sürücü ehliyetini kaybetmek
to forfeit one's driving licence Verb
sürücü ehliyetini kaybetmek
to forfeit one's driving license Verb
sürücü ehliyetinin alınması
driving disqualification
sürücü ehliyetinin geçici süre alınması
suspension of a driver's licence
sürücü ehliyetinin kaybedilmesi
forfeiture of one's driving licence Noun
sürücü göstergesi
drive designator Information Technology
sürücü güvenliği
driver safety Transport
sürücü hava yastığı
driver's airbag Noun, Transport
sürücü için talimat
driving hints
sürücü imtihanı
driver's test
sürücü kabini
driver's cabin Noun, Transport
sürücü koltuğu
driver's seat Noun, Transport
sürücü kursu
driving course
sürücü kursu
driving school Noun, Transport
sürücü lüle
exhaust nozzle
sürücü mahalli
driver's seat
sürücü mahallinde oturmak
to be in the driver's seat Verb
sürücü öğretmeni
driving instructor
sürücü okulu
driving school
sürücü performansı
driving performance
sürücü saldırganlığı
road rage Noun, Psychology
sürücü talimatı
driving instruction
sürücü yorgunluğu
driver fatigue Transport
(otomobil , US) sürücü ruhsatı
logbook
acemi sürücü plakası
l plate Noun
avrupa sürücü ehliyeti
European Driving Licence
bir sürücü ehliyetinin geri alınması
withdrawal of a driving licence
birinin sürücü ehliyetini geri almak
to withdraw sb's driving licence Verb
otomobil sürücü okulu
motor school
otomobil sürücü rehberi
motoring guide
US sürücü ehliyetine yazılan ceza
endorsement of a driving (driver's ,) licence
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. At, beygir, deve vb
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.