susmak, ağzını kapamak, sır saklamak, ketum olmak.
gözünü kapamak, görmemezlikten gelmek, göz yummak.
You can't shut your eyes to the problem forever.
göz yummak, müsamaha etmek.
gözlerini gerçeğe kapamak
Verb
(a) sus(tur)mak, sesini kesmek, ağzını kapamak, (çoğunlukla emir olarak kullanılır).
Shut your mouth, you stupid fool! (b)
well, shut my mouth
G ABD Şaştım kaldım! (c) sır saklamak, ağzını açmamak, kimseye söylememek.
He kept his mouth shut about it.
mücevherlerini kasaya kapatmak
Verb
susmak, sesini çıkarmamak
Verb
bir sokağı trafiğe kapamak
Verb
(fabrika, iş yeri vb.) kapatmak.
(a) (sis vb.) inmek, çökmek, kaplamak, basmak, (b)
k.d. (fabrika vb.) kapamak, işi tatil etmek,
(c)
shut down on/upon olarak da söylenir
k.d. önlemek, durdurmak, alıkoymak, engel olmak.
bir fabrikayı kapamak
Verb
bir maden ocağını kapatmak
Verb
bütün sanayii dallarını kapatmak
Verb
bütün sanayi dallarını kapatmak
Verb
temettü ödemeleri nedeniyle şirket hisse devir defterinin geçici olarak kapatılması
(a) kapamak, hapsetmek, (b) içeriye kapanmak, kapalı kalmak (hastalık vb. nedeniyle).
(a) tıkamak, (su, gaz, elektrik) akıntısını kesmek, (yol vb.) kapamak, (trafik vb.) durdurmak, (b) ayırmak, tecrit etmek.
olası alıcıları vazgeçirmek amacıyla bilerek yüksek tutulmuş faiz oranları
Noun
(a) dışarıda bırakmak, (b) gözden uzaklaştırmak, göstermemek, gözükmesini engellemek, (c) oyunda rakibine hiç sayı vermemek.
rakip malların girmesine izin vermemek
Verb
göçmenlerin girmesine izin vermemek
Verb
dış piyasadan elini çekmek
Verb
dış piyasadan elini çekmek
Verb
yer darlığından yüklenememiş mallar
Noun
birinin ağzını kapatmak
Verb
birinin telefon konuşmasını kesmek
Verb
birinin yüzüne kapıyı kapamak
Verb
kapıyı birinin yüzüne kapamak
Verb
(a) hapsetmek, (b) tamamen kapa(t)mak, (c)
k.d. sus(tur)mak, ağzını kapa(t)mak.
bir mahkûmu hapsetmek
Verb
dükkânı kapamak, işini terketmek.
!: (a) bahse var mısın? kendine güveniyorsan çık meydana! (b) ya iddianı ispat et, ya da sesini kes.