solid

  1. Noun, Chemistry katı
  2. katı, mücessem, 3 boyutlu (cisim).
    solid angle: katı açı.
    solid geometry: uzay geometri.

    solid measure: oylum/hacim ölçüsü.
  3. som, içi dolu.
    solid gold.
  4. sağlam, muhkem, metin.
    a solid wall. solid ground.
  5. sert, katı.
    Water in solid state is ice.
    solid food: katı yiyecek.
  6. pek, sıkı, yoğun.
  7. kesiksiz, kesintisiz, aralıksız, devamlı, fasılasız.
    a solid row of buildings.
  8. tam, bütün.
    sleep for 8 solid hours: tam 8 saat uyumak.
  9. gerçek, hakikî.
    solid comfort.
  10. (yazı vb.) birleşik, bitişik.
  11. güvenilir, sağlam, makul.
    a solid man. a solid basis.
  12. küp.
    A solid foot contains 1728 solid inches.
  13. kuvvetli.
    a good solid blow.
  14. birleşmiş, anlaşmış, fikir birliğine varmış.
    be solid for … : … etrafında birleşmek, ittifakla/sımsıkı tarafını tutmak.

  15. in solid: sımsıkı bağlı, ayrılmaz.
    He was in solid with her parents.
  16. mükemmel.
Katı, sıvı ve gazlı yakıtlar ile bunlarla ilgili ürünlerin toptan ticareti (NACE kodu: 46.71) Noun, Trades-Professions
katı açı
sağlam deliller Noun
sağlam savlar Noun
sağlam kanıtlar Noun
sağlam yapı
mali itibarı sağlam firma
nakit para
ciddi ve sürekli rahat
çekme
sağlam iş
sağlam delil
sağlam firma
katı gıda Noun, Child Care
sağlam temel
katı yakıt
uzay geometrisi Noun, Geometry
som altın
sağlam toprak
tam bir saat
kalıp halinde kuru mürekkep.
katı cisim
katı cisimlere özgü ölçü birimi
hacim ölçüsü
katı parçacık Chemistry
birbirine bitişik yapı dizisi
som gümüş
elektronik endüstrisinde
vakumlu tüpler yerine transistörlerin kullanılması
katı durum Information Technology
(US) tüples lastik
oybirliğiyle seçim
oy birliğiyle seçim
ittifak oyu
katı atık Noun, Environment-Ecology
(a) kaya gibi sağlam, (b) güvenilir, itimada şayan.
sağlam bir mevkide bulunmak Verb
sağlam inşaat olmak Verb
barışa katılmak Verb
evsel katı atık Noun, Waste Management
birine destek olmak Verb
sağlam yapılı adam
kentsel katı atık Noun, Environment-Ecology
büyük muhalefetle karşılaşmak Verb
askıda katı madde Noun
bir şey için olumlu oy vermek Verb