structural

English-Turkish Translation

  1. Adjective yapısal, binaya/yapıya/inşaata ait.
  2. Adjective, Biology bedensel, bünyevî.
  3. Adjective, Geology kayaç+, yersel, kayaçların yerbilimsel yapısı ile ilgili.
    structural geology: kayaç yerbilimi.
  4. Adjective, Chemistry yapısal, molekül yapısı ile ilgili.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

Manufacture of structural metal products (NACE code: C25.1)
Metal yapı malzemeleri imalatı (NACE kodu: 25.1) Noun, Trades-Professions
structural adaptation
yapısal adaptasyon
structural adjustment
yapısal uyum
structural adjustment
yapısal uyarlama
structural adjustment loan
yapısal uyum kredisi
structural aid
yapısal yardım
structural botany
yapısal bitkibilim.
structural change
yapısal değişiklik
structural characteristics of ...
...'in yapısal özellikleri Noun
structural condition
inşaat durumu
structural damage
yapısal hasar
structural defect
yapısal kusur
structural defect
kusur
structural defect
yapısal bozukluk Noun
structural disease
bünye hastalığı
structural disparities
yapısal farklılıklar Noun
structural encroachment
taşkın yapı Noun, Zoning Law
structural engineering
inşaat mühendisliği
structural error
yapısal hata
structural formula
yapısal formül, atomların moleküldeki bağlarını çizeneksel olarak gösteren formül, H-O-H gibi.
structural frame
iskelet
structural harmonisation
yapısal uyumlaştırma
structural inflation
yapısal enflasyon (artan talebin ya da ana endüstrideki maliyet artışlarının neden olduğu fiyat yükselmeleri Noun
structural inflation
yapısal enflasyon
structural iron
profil demiri
structural isomerism
yapısal eşizlik.
structural linguistics
yapısal dilbilim.
structural psychology
yapısal ruhbilim.
structural remedy
yapısal tedbir Noun, Competition Law
structural shifts
yapısal değişiklikler Noun
structural steel
yapı çeliği. 11
structurally: yapısal olarak, yapısal bakımdan/açıdan, yapı itibarıyla.
structural transformation
yapısal dönüşüm
structural unemployment
yabancı ekonomik etkiler ve nüfus hareketleri gibi ekonominin yapısındaki değişikliklerden doğan işsizlik
structural unemployment
işgücü yoğun ekonomiden sermaye yoğun ekonomiye geçiş nedeniyle ortaya çıkan
structural unemployment
yapısal işsizlik
structural unemployment
otomasyon
structural work
inşaat işi
rolled structural shapes
çekme profil çubuklar.
Department of EU Structural Harmonization Managing Authority
Avrupa Birliği Yapısal Uyum Yönetim Otoritesi Daire Başkanlığı Noun, Organizations
Directorate General for Regional Development and Structural Harmonization
Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü Noun, Organizations
English-Turkish phrases from Zargan's own database