substitute

English-Turkish Translation

  1. repeater ile ayni anlama gelir. tekrarlanan sayıyı belirten filâma.
  2. vekil, naip, geçici olarak başka birinin görevini yapan kimse.
  3. başka bir malzeme/alet vb. yerine kulanılan şey.
  4. bedel, taviz.
  5. Grammar ornataç: başka bir sözcük yerine geçen sözcük.
  6. vekil tayin etmek.
  7. başkasının yerini almak.
  8. vekâlet etmek, başkasını işini/görevini yapmak.
  9. Chemistry asıl bileşimde bulunan atomun yerini almak.
  10. vekillik yapan, yerine geçen.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be appointed sb's substitute
birinin vekili olarak tayin olmak Verb
father substitute
baba yerine konan şahıs
money substitute
para yerine geçen şey
money substitute
para yerine kullanılan vasıta
money substitute
para benzerleri Noun
step in as sb's substitute
vekâleten birinin yerine geçmek Verb
substitute a child
bir çocuğu bir başkasıyla değiştirmek Verb
substitute a word
bir sözcük yerine başka bir sözcük koymak Verb
substitute an heir
bir mirasçının yerine başka bir mirasçı tayin etmek Verb
substitute articles
başka malların yerini tutan mallar Noun
substitute cover
bir başka teminatın yerine geçen teminat
substitute for
değiştirmek Verb
substitute for sb
birinin yerine geçerek vekâlet etmek Verb
substitute goods
ikame mallar Noun
substitute in an entail
s art mirasçı
substitute judge
hâkim vekili
substitute money
ticari senetler
substitute money
ticari krediler ve hazine bonolarıyla transfer edilebilen banka mevduatı ve banka kredileri Noun
substitute product
yedek ürün
substitute products
ikame mallar Noun, Competition Law
substitute someone in his shoes
birinin yerine geçmek Verb
substitute teacher
öğretmen vekili
(chem) to substitute (one thing) for (another
ornatmak Verb
act as a substitute for sb
birine vekâlet etmek Verb
appointment of a substitute or reversionary heir
ikame
artificial substitute for a missing part
protez
English-Turkish phrases from Zargan's own database