(denizaltı) su yüzüne çıkmak
Verb
kontamine yüzey
Noun, Medicine
kontrol kanatçığı: uçak veya füzenin uçuş doğrultu ve yüksekliğini kontrola yarayan ve bir eksen etrafında
döndürülebilen kanatçık.
uçuş kumanda yüzeyi
Noun, Aviation
(a) üstünü kazımak, (b) sathî kalmak, derine nüfuz edememek.
kayma yüzeyi
Noun, Mechanics
bir yola çakıl döşemek
Verb
yüzeykatman: yeryüzünü saran kalınlığı 100 m.'den az hava tabakası.
surface layer, friction layer, ground layer ile ayni anlama gelir.
Noun
yüzey çizimi
Information Technology
salma sulama
Noun, Agriculture
(Br) adi posta ile giden mektuplar
Noun
(Br) adi posta ile gönderilen koliler
Noun
su üstü resmi
Noun, Maritime Traffic
düzleme tablası, bir yüzeyin düzgünlüğünü kontrol için tesviyecilerin kullandıkları tabla.
(Br) adi posta ile gönderilen matbua
kaldırım taşı döşeli cadde
yüzey gerilimi
Noun, Physics
(silahlar) yerden havaya atılan
deniz ve kara yoluyla nakliyat
yüzey aracı
Noun, Transport
yüzey suyu
Noun, Environment-Ecology
yüzeysel su
Noun, Maritime Traffic
bir konuda ilk adımı atmak
Verb
~ ne almak ~den atlamak ~ de bıçak vardı ~ nde durmak ~ ne düşmek ~ nde ka