temin

Turkish-English Translation

  1. assurance
  2. promising
  3. protestation
  4. securing
  5. obtaining
  6. procuring
  7. getting
  8. achieving
  9. guaranteeing
  10. ensuring
  11. making someone feel sure
  12. inspiring with confidence
  13. bringing about
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

bir emeklilik planı için fon temini
funding of a pension plan
çokuluslu sermaye temini
multinational funding
eleman temini
recruitment Noun
fon temini
funding
gıda temini
food supply
militan temini
recruitment of militants Noun
temin edilme
reassurance
temin edilmiş
covered
temin edilmiş
assured
temin etme
procurement Noun
temin etmek
to make someone feel sure Verb
temin etmek
to provision Verb
temin etmek
to secure Verb
temin etmek
to convince Verb
temin etmek
to assure Verb
temin etmek
to ensure Verb
temin etmek
to make out the money Verb
temin etmek
to obtain Verb
temin etmek
to bring about Verb
temin etmek
to make for sth Verb
temin etmek
to procure Verb
temin etmek
to supply Verb
temin etmek
to provide Verb
temin etmek
to safeguard Verb
temin etmek
to insure Verb
temin etmek
to warrant Verb
(bilgi) temin etmek
to elicit Verb
açıkça beyan ve temin etmek
to represent and warrant Verb
ahenk temin etmek
to harmonize Verb
ailesinin rızkını temin etmek
to make provisions for one's family Verb
akseptansı temin etmek
to secure acceptance Verb
alacağı senetle temin olunan alacaklı
bond creditor
asayişi temin ile görevli memur
guardian of the peace
bilgi temin etmek
to secure information Verb
bir belge temin etmek
to supply a document Verb
bir senedin karşılığını temin etmek
to make provision for cover of a bill Verb
bir şeyi temin etmek
to put someone in the way Verb
bir şeyi yeter derecede temin etmek
to lay in stock Verb
bir şeyin doğruluğunu temin etmek
to put troops on the alert Verb
biri için birşey temin etmek
to provide someone with something Verb
biri için birşey temin etmek
to provide something for someone Verb
birine bir şeyi temin etmek
to affirm something to sb Verb
birine birşey temin etmek
to supply something to someone Verb
birine birşey temin etmek
to supply someone with something Verb
birine birşeyi temin etmek
to provide something for someone Verb
birine birşeyi temin etmek
to provide someone with something Verb
birine para temin etmek
to keep someone in money Verb
birini bir zarara karşı temin etmek
to guarantee someone against a loss Verb
birini zarara karşı temin etmek
to guaranty someone against a loss Verb
birinin geçim ve bakımını temin etmek
to board and lodge sb Verb
birinin geçimini temin etmek
to provide maintenance for sb Verb
çocukların geleceğini temin etmek
to settle the future of one's children Verb
çok sayıda rizikoyu temin eden poliçe
comprehensive policy
değişik yerlerde bulunan malları temin eden sigorta
blanket insurance
emlak kredisi temin etmek
to get a mortgage Verb
erzağını A'dan temin etmek
a Verb
erzak temin etmek
to obtain provisions Verb
evrak temin etmek
to furnish documents Verb
gelir temin etme
revenue generation Noun
geniş ailenin rızkını temin etmek
to provide for a large family Verb
giysilerini temin etmek
to dress Verb
her türlü yatırımdan gelir temin etmek
to buy into Verb
ifası senetle temin olunan bir fiil
collateral act
iş temin etmek
to provide employment Verb
iş yılı (reasürans mukavelesi ile temin edilen yıl
underwriting year
işinin başarısını temin etmek
to assure the success of one's work Verb
itfa fonu tahvilleri temin eden senetler
sinking-fund bonds Noun
itfa fonu tahvilleri temin edilen senetler
sinking-fund bonds Noun
kefalet temin etmek
to furnish a surety Verb
kefalet vb şeklinde temin olunmamış alacaklı
general creditor
nafakasını temin etmek
to provide a living for Verb
oda temin etmek
to chamber Verb
ordunun iaşesini temin etmek
to supply an army Verb
öteberisini dışardan temin etmek
to get commodities from abroad Verb
paranın geri verileceğini temin eden sigorta
money-back guarantee
park yeri temin etmek
to pre empt a parking space Verb
polisin temin ettiği deliller
police evidence
rehinle temin etmek
to affiance Verb
rehinle temin olunan
mortgagee
sermaye bulmak veya temin etmek
to fund Verb
sigortadan temin olunan menfaat
insurance benefit
sipariş üzerine temin edilebilir
obtainable on order
siparişlerin temin etme süresi
lead time
şirketin mal varlığının tümünü temin eden ipotek senedi
general mortgage bond
tam zamanında teslim etmeyi temin etme
to wage deliverance
tam zamanında teslim etmeyi temin etmek
to wage deliverance Verb
tekrar temin etmek
to reassure Verb
teslimi temin etmek
to assure delivery Verb
üfürülecek havaya ilk ısıtmayı temin eden büyük sobalar
hot- blast stoves Noun
yeminle temin etmek
to vouch Verb
zaruri ihtiyaçları temin etmek
to procure the bare necessaries Verb
zaruri ihtiyaçları temin etmek
to meet the necessaries of life Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir iş ... hazırlama, sağlama
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.