prensiplerinden ayrılmamak
Verb
prensip bilerinden ayrılmamak
Verb
yerinden kımıl-damamak, harekete geçmemek, sıkı durmak, sonucu beklemek, dediğinden vazgeçmemek.
durumunu/fikrini değiştrimeden beklemek.
kısıtlı kredi politikası
Noun
sıkı kredi politikası
Noun
gergin finansman piyasası
sıkı para politikası
Noun
sıkı para (para sıkıntısı , yetersiz para
iyi örgütlenmiş kurum/ticarethane.
Noun
… ile sıkıfıkı, dost, ahbap, samimi.
çıkmaza saplanmak, müşkül durumda kalmak.
sabit bir güzergâh izlemek zorunda olmak
Verb
sıkıştırıldığı yerden kurtulmak
Verb
her maaş günü körkütük sarhoş olmak
Verb
bir şeyi sımsıkı tutmak
Verb
birinin dizginlerini elde tutmak
Verb
birinin dizginlerini sıkı tutmak
Verb
dizginleri kısmak, sıkı tutmak, müsamaha etmemek.
We will have to keep a tight rein on expenditure in the next few months.
sıkı para politikasını gevşetmek
Verb
sıkı para üzerindeki baskıyı kaldırmak
Verb
çabuk işe başlamak zorunda olmak
Verb
sıkı güvenlik önlemler altında çalışmak
Verb
sıkı güvenlik önlemleri altında çalışmak
Verb