examine

  1. Transitive Verb incelemek, (dikkatle) gözden geçirmek.
    to examine a question thoroughly.
  2. Transitive Verb muayene etmek.
    Doctor examined her carefully. My bags were examined when I entered the country.
  3. Transitive Verb denetlemek, araştırmak, tahkik/teftiş etmek.
    Inspectors will examine all the accounting books.
  4. Transitive Verb sınavlamak, sınav yapmak, imtihan etmek, yoklamak, sınava sokmak/tabi tutmak.
    The teacher examined the students in physics.
  5. Transitive Verb sorguya çekmek, istintak/istizah etmek, tahkikat yapmak/açmak.
    The lawyer examined the witness.
vicdanına sormak Verb
dosyalarını incelemek Verb
sıkıştırmak Verb
bir tarafın ikame ettiği tanığın diğer tarafça sorguya çekilmesi
aleyhteki tanığa soru sorma
sorguya çekmek Verb
binayı teftiş etmek Verb
bir adayı sınava tabi tutmak Verb
bir adayı incelemek Verb
bir iddianın gerçekliğini incelemek Verb
pasaportu incelemek Verb
bir pasaportu incelemek Verb
bir konuyu tartışmak Verb
bir öğrenciyi imtihan etmek Verb
bir sorunu bütünüyle ele almak Verb
bir ifadeyi incelemek Verb
bir tanığı sorguya çekmek Verb
mahkemede tanığı dinlemek Verb
mahkemede tanığı sorguya çekmek Verb
hesapları tetkik etmek Verb
sansürden geçirmek Verb
dikkatle incelemek Verb
dikkatle incelemek Verb
kalem kalem kontrol etmek Verb
kalem kalem incelemek Verb
bir bir incelemek Verb
elekten geçirmek Verb
eski kayıtları incelemek Verb
eski kayıt ydıları incelemek Verb
yeminli ifadesini almak Verb
yeminli ifade almak Verb
bir bir incelemek Verb
sınav kâğıt dılarını okumak Verb
sınav kâğıtlarını okumak Verb
hesapları tetkik etmek Verb
bagajı açıp tetkik etmek Verb
(gümrük memuru) bagajı açıp tetkik etmek Verb
sağlık önergesini tetkik etmek Verb
defterleri denetlemek Verb
yükü kontrol etmek Verb
malları teftiş etmek Verb
iyiden iyiye incelemek Verb
baştan başa incelemek Verb
didik didik etmek Verb
bir gemiyi durdurup aramak Verb
(gümrük) memurun bagajı kontrol etmesi