uzman

Turkish-English Translation

  1. Noun authority
  2. master
  3. judge
  4. specialist
  5. efficient
  6. pundit
  7. connoisseur
  8. dab
  9. diplomate
  10. dab hand
  11. dabhand
  12. practiced
  13. functional expert
  14. old hand
  15. hot stuff
  16. to be in the line
  17. master hand
  18. past master
  19. qualified expert
  20. expert
  21. crack
  22. student
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

adli tıp uzmanı
forensic scientist Noun, Medicine
bağışıklık uzmanı
immunologist Noun, Virology
fizik tedavi uzmanı
physical therapist Noun, Medicine
fizik tedavi uzmanı
physiotherapist Noun, Medicine
iş güvenliği uzmanı
occupational safety expert Noun, Employment
kalp hastalıkları uzmanı
cardiologist Noun, Medicine
kalp hastalıkları uzmanı
heart doctor Noun, Medicine
kalp hastalıkları uzmanı
heart specialist Noun, Medicine
kalp hastalıkları uzmanı
cardiology specialist Noun, Medicine
mali suçları araştırma uzmanı
financial crimes investigation expert Noun, Criminal Law
protez cerrahisi uzmanı
prosthetic surgeon Noun, Medicine
sosyal hizmet uzmanı
social worker Noun, Employment
üroloji uzmanı
urologist Noun, Medicine
üroloji uzmanı
urology specialist Noun, Medicine
Uzman hekimlik ile ilgili uygulama faaliyetleri (NACE kodu: 86.22)
Specialist medical practice activities (NACE code: Q86.2.2) Noun, Trades-Professions
yoğun bakım uzmanı
intensivist Noun, Medicine
(Ita) uzman
perito
değer biçen uzman
appraiser
denetçi uzman
auditing expert
ehliyetli uzman
qualified expert
iktisat biliminde uzman
expert in economics
mühendis uzman
engineering specialist
sanat yapıtlarından anlayan uzman
art connoisseur
yüksek ehliyetli işçi uzman
key worker
uzman çavuş
master sergeant Noun, Military
uzman çevirisi
expert translation
uzman çevreleri
specialist circles Noun
uzman değil
nonexpert
uzman doktor
specialist Medicine
uzman ekip
expert team
uzman elektrikçi
master electrician Noun, Employment
uzman er
military specialist
uzman erbaş
specialized sergeant Noun, Military
uzman erbaş alımı
recruitment of specialized sergeants Noun, Military
Uzman Erbaş Kanunu
Law on Specialized Sergeants Proper Name, Law
uzman görüşü
expert opinion
uzman görüşü almak
to seek the opinion of an expert Verb
uzman görüşü bildirmek
to give an expert opinion Verb
uzman görüşünü bildirmek
to give an expert opinion Verb
uzman görüşünü bildirmek
to give expert advice Verb
uzman göz üyle
with an expert's eye
uzman gözlemcilik
expert observers
uzman gözüyle bakmak
to cast an expert eye Verb
uzman hekim
medical expert
uzman hekim
medical specialist
uzman işçi
expert workman
uzman işçi
qualified worker
uzman işçi
specialized worker
uzman işçilik
expert workmanship
uzman işgücü
specialized labour
uzman işi
expert work
uzman kadro
specialist staff
uzman kişi
qualified person
uzman muhasip çalıştırmak
to employ an expert accountant Verb
uzman öğretmenler kadrosu
efficient staff of teachers Noun
uzman olduğunu iddia etmek
to claim to be an expert Verb
uzman satın alıcı
specialist buyer
uzman sistem
expert system Information Technology
uzman tayin etmek
to appoint an expert Verb
uzman tayin etmek
to application an expert Verb
uzman tetkiki
expert examination
uzman topluluğu
brains trust
(belirli bir konuda) uzman olmayan kişi
non specialist
bağımsız uzman görüşü
proper independent advice
bankacılık alanında uzman kişi
banker
bir konuda uzman bilgisi olduğu iddiasında bulunmak
to make pretensions to expert knowledge on a subject Verb
bir konuda uzman bilgisi olduğu iddiasında bulunmak
to make pretentions to expert knowledge on a subject Verb
bir konuda uzman olduğunu iddia etmek
to profess to be an expert on a subject Verb
bir konuda uzman olmak
to be an expert in a matter Verb
bir mevkie personel seçme uzman firmaları aracılığıyla adam bulmak
to fill a job through selection consultants Verb
bir şeyde uzman olmak
to become a specialist in sth Verb
bir uzman çağırmak
to call in an expert Verb
kendini uzman olarak tanıtmak
to represent oneself as an expert Verb
konsültasyon ile uzman görüşünü almak
to take expert advice Verb
üç uzman da aynı fikirde
the views of the three experts are concurrent
yerinde uzman desteği
floor-walking Noun, Information Technology
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Belli bir konuda, belli bir işte ... derinleşmiş olan kimse, mütehassıs
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.