wax

English-Turkish Translation

  1. Noun
    beeswax ile ayni anlama gelir. balmumu.
  2. Noun mum, parafin.
    wax candle: mum.
  3. Noun kulak kiri.
  4. Noun kunduracı mumu, kırmızı mum.
    wax end /waxed end: mumlanmış veya ziftli ayakkabıcı sicimi.
  5. Noun (bkz: sealing vax ).
  6. Noun öfke, hiddet, tehevvür.
  7. Verb cilâlamak.
    To wax the kitchen floor.
  8. Verb artmak, çoğalmak, büyümek, şiddetlenmek.
    Discord waxed at an alarming rate.
  9. Verb (ay) (hilâlden dolunaya doğru) büyümek.
    The moon waxed and the moon waned: Günler/aylar geçti.
  10. Verb … olmak, …lenmek.
    wax angry: öfkelenmek, hiddetlenmek.
    wax merry: neşelenmek.
    wax happy:
    mutlu olmak.
    wax eloquent: belagatli konuşmak.
    wax strong: kuvvetlenmek.
  11. Verb plak doldurmak.
  12. Adjective mumlu, balmumu gibi, balmumuna benzer, balmumundan (yapılmış).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

carnauba wax
carnauba ile ayni anlama gelir. mum hurmasının körpe yapraklarından elde edilen mum: cilâ olarak
ve gramofon plaklarında kullanılır.
Chinese tree wax
Çin mumu: bazı böceklerin, özellikle Çin kabuklu böceğinin
(Ericerus pela) ağaç dallarına bıraktığı
maddeden elde edilen, mum ve cilâ yapmakta kullanılan suda erimez madde.
Chinese wax
Çin mumu: bazı böceklerin, özellikle Çin kabuklu böceğinin
(Ericerus pela) ağaç dallarına bıraktığı
maddeden elde edilen, mum ve cilâ yapmakta kullanılan suda erimez madde.
containing wax
mumlu
fit like wax
biçilmiş kaftan olmak Verb
fit like wax
tıpatıp gelmek Verb
floor wax
döşeme cilası
insect wax
Çin mumu: bazı böceklerin, özellikle Çin kabuklu böceğinin
(Ericerus pela) ağaç dallarına bıraktığı
maddeden elde edilen, mum ve cilâ yapmakta kullanılan suda erimez madde.
Japan wax
Japon mumu: Çin ve Japonyada yetişen bazı sumakların
(Rhus verniciflua, Rhus succedanea) meyvelerinden
elde edilen açık sarı renkte, suda erimez, mumlu madde. Mobilya ve tahta cilâsı ve mum yapmakta kullanılır.
mineral wax
ozocerite.
montan wax
dağ mumu: linyit ve turbadan elde edilen, mobilya ve ayakkabı cilâsında kullanılan koyu esmer bitümlü mum. Noun
paraffin wax
parafin
paraffin(e) wax
mum, (katı) parafin.
polishing wax
cila mumu
polishing wax
muşamba cilası
print a seal on wax
muma mühür basmak Verb
print of a seal in wax
bir mührün balmumundaki izi
sealing wax
mühürleme mumu
sealing wax
mühür mumu
sealing wax
balmumu
wax bean
butter bean ile ayni anlama gelir. sarı taze fasulye.
wax bean
sarı fasulye. Noun
wax candle
mum
wax myrtle
mum ağacı
(Myrica cerifera). Noun
wax palm
mum hurma ağacı
(Ceroxylon andicola): Ant dağlarında yetişir, yaprakları reçinemsi mumludur. Noun
wax palm
Brezilya mum hurması
(Copernicia cerifera). Brezilyada yetişir, yaprakları sert ve mumludur. Noun
wax paper
yağlı kâğıt. Noun
wax spreader
ıspatula
stick like wax to sb
birine sinek gibi yapışmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database