whooping -> whoop

  1. Noun bağırma, bağırtı.
    The Indian gave a whoop of rage.
  2. Noun çığlık, feryat, haykırış, haykırma.
    With a whoop of triumph.
  3. Noun boğmaca öksürüğü sesi.
  4. Verb bağırmak, haykırmak, feryat etmek, çığlık atmak.
    He whooped with joy: Sevincinden bağırdı.
  5. Verb baykuş gibi ötmek.
  6. Verb boğmaca öksürüğü gibi ses çıkarmak.
  7. Verb bağırarak çağırmak/ sevketmek.
    to whoop dogs on.
  8. Exclamation hoop! (telâş/ifadesi olarak, gayret verme, dikkati çekme vb. için kullanılır).
hiç değeri olmamak, değersiz olmak.
not worth a whoop: beş para etmez.
Her promises aren't
worth a whoop: Onun vaadine güvenilmez.
vahşîlerin savaş narası. Noun
(a) ortalığı birbirine katmak, gürültüye/velveleye boğmak, (b) heyecan uyandırmak, ortalığı heyecana
boğmak.
Every spring they whoop it up for the circus.