parlamentoda yerini alacağından kesinlikle emin olmak
Verb
dinleyicisini etkilemek
Verb
günlük ekmeğini kazanmak
Verb
(ilk olarak) ün salmak, tanınmak, şöhret yapmak.
kişiliğini kabul ettirmek.
(US) davasını kazanmak
Verb
birini kendi tarafına kazanmak
Verb
birine fikrini kabul ettirmek
Verb
parti sine birini kazanmak
Verb
partisine birini kazanmak
Verb
başarının mümkün olmadığı bir durum ile ilgili
bahis bahsi kazanmak
Verb
gıyap kararı sayesinde bir davayı kazanmak
Verb
bir yarışmayı kazanmak
Verb
(bir kadını) evlenmeye razı etmek.
kumarhanede büyük para kazanmak
Verb
yeni bir pazar elde etmek
Verb
yeni bir pazar elde etmek
Verb
bir şeyden oldukça büyük kâr sağlamak
Verb
seçimi ufak bir farkla kazanmak
Verb
bir seçimi ufak bir farkla kazanmak
Verb
az bir farkla seçimi kazanmak
Verb
piyasaları yeniden ele geçirmek
Verb
piyasaları yeniden ele geçirmek
Verb
küçük bir farkla kazanmak
Verb
(at yarışı) bir boy farkla kazanmak
Verb, Sports
(a) az farkla kazanmak, (b) (at yarışında) bir baş farkla birinci gelmek.
(at yarışı) burun farkıyla kazanmak
Verb, Sports
eleştirmenlerce beğenilmek
Verb
bilimci olarak ün kazanmak
Verb
bir şeyden kurtulmak
Verb
kolayca kazanmak/başarmak/yenmek. 10
win the day = win the field: başarmak, savaşı kazanmak, galip gelmek, zafere ulaşmak.
kendi tarafına kazanmak
Verb
taraftarlığını kazanmak
Verb
coşkun alkışla karşılanmak
Verb
kendini kabul ettirmek
Verb
birinin sevgisini kazanmak
Verb
birinin dikkatini çekmek
Verb
birinin yardımına mazhar olmak
Verb
birini müttefik olarak kazanmak
Verb
birini bir davaya inandırmak
Verb
seyirci ve dinleyicilerin alkışıni almak
Verb
seyirci ve dinleyicilerin alkışını almak
Verb
jüriyi kendi tarafına kazanmak
Verb
yazı-tura atarak kazanmak.
başarı ile sonuca ulaşmak.
birinin üzerinde nüfuzu olmak
Verb
birinin üzerinde nüfuz kazanmak
Verb
seçmenlerin oyunu almak
Verb
kazanmayı olduğu kadar kaybetmeyi de düşünerek tehlikeyi göze almak.