1. İsim (aklî/manevî) denge, muvazene, istikrar, kendine hâkim olma.
    She has perfect poise and never seems embarrassed.
  2. İsim temkin, vekar, ağırbaşlılık, kendine güven.
  3. İsim duruş, tavır, eda, hal, zarafet, kibarlık.
    He admired the actor's poise .
  4. İsim duraklama, kararsızlık, muallâkta kalma.
  5. İsim, Fizik puaz: CGS ölçü sisteminde ağdalık (viskozite) birimi, din-saniye/cm2: akış yönünde 1 cm aralıkla
    birbirine paralel duran iki düzlemdeki akış hızları arasında 1 cm/s farkı koruyabilmek için 1 din/cm2 zorlama uygulanması gereken sıvının ağdalığı.
  6. Fiil dengele(n)mek, denge/muvazene sağlamak, dengeli olmak.
  7. Fiil hazır tutmak.
  8. Fiil havada/dik tutmak, kaldırmak.
    The athlete poised the weight in the air before throwing it.
  9. Fiil asılı olmak, sarkmak.
  10. Fiil havada asılı durmak/duraksamak.
  11. Fiil tartmak.
muallakta olmak Fiil
huzurunu iade etmek Fiil