1. hafif sandal, kano.
    We crossed the lake by canoe.
    Paddle your own canoe: Kendi işini kendin gör.
  2. sandalla gezmek/dolaşmak.
  3. kürek çekmek.
  4. sandalla taşımak/götürmek.
(a) yalnız kendine güvenmek, başkasına güvenmemek, kendi işini kendisi yapmak, (b) kendi adına konuşmak/hareket
etmek, bağımsız olmak.
büyük yük sandalı.