Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. sansürcü, sansür memuru.
  2. denetçi, başkalarının ahlâkî tutum ve davranışlarını denetleyen kimse.
  3. eleştirici, tenkitçi, kusur bulucu.
  4. (eski Romada) nüfus ve ahlâk meselelerine bakan yüksek rütbeli görevli.
  5. censorship ile ayni anlama gelir. . özdenetim, iç murakabe: arzu, duygu ve güdüleri bilinçli hale
    gelmeden denetleyen ve uygun olmayanları yokeden kuramsal ruh kudreti.
  6. denetlemek, sansür etmek, sansüre tabi tutmak.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

be banned by the censor
sansür tarafından yasak edilmek Fiil
deleted by the censor
sansürcü tarafından çıkarılmıştır
deletion made by the censor
sansürcünün çıkardığı kısım
deletion made by the censor
sansüre uğrayan kısım
deletions due to the censor
sansürcünün çıkardığı parçalar İsim
examine as censor
sansürden geçirmek Fiil
interception by the censor
(mektubu) sansürcünün ele geçirmesi
must be submitted to the censor
sansürden geçirilmesi gerekir
pass the censor
sansürden geçmek Fiil
passed by the censor
sansürden geçmiştir
passed by the censor
sansürden geçmiş
the film censor
film sansürü
censor regulations
sansür mevzuatı
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.