conjuction -> conjunction

  1. İsim birleşme, karışma, bir araya gelme.
    The conjunction of the two opposing parties quickly resolvedthe
    issue. A pleasing conjunction of ability and beauty.
  2. İsim birlik, beraberlik.
  3. İsim raslantı, olay ve koşulların bir araya gelmesi.
  4. İsim, Gramer bağlaç, atıf edatı:

    and, because, but, however
    gibi. (bkz: coordinating conjunction ),
  5. İsim, Astronomi kavuşum, kavuşma konumu: iki ya da daha fazla gök cisminin aynı boylam üzerinde bulunması hali.
    This
    month Mars is in conjunction with Venus.
  6. İsim, Mantık (a) bitişik öneri: yalnız ve ancak her iki bileşeni doğru olduğu takdirde doğru olan öneri, (b) bağlama
    simgesi: genellikle
    AND diye okunan simge.
eşyapısal bağlaç.
“Jo and Jill” deki
“and” bağlacı gibi. İsim
yanbağlaç, yantümceyi ana tümceye bağlayan bağlaç. “
They were glad when I finished.” tümcesindeki


when
” yanbağlaçtır.
yanbağlaç, yantümceyi ana tümceye bağlayan bağlaç. “
They were glad when I finished.” tümcesindeki


when
” yanbağlaçtır.
olayların bir araya gelmesi
aynı anda kesilen iki ya da daha çok sayıda bilet
biriyle birlikte hareket etmek Fiil
birlikte, beraberce, bir arada, işbirliğiyle, müştereken.
The army is acting in conjunction with the
police to hunt and find terrorists.
olayların garip bir biçimde aynı anda yer alması