(a) (bir işten zararsız/cezasız) sıyrılmak, yakasını kurtarmak, şüphe uyandırmadan/yakalanmadan atlatmak.
You'll never get away with it: Bundan yakanı kurtaramazsın (Bunu senin yanına koymam). How did he get away with cheating? (b) (yiyecek/içecek) tüketmek, sarfedip bitirmek. The crew got away with over ten cases of beer that afternoon. (c) get away with you! Haydi canım! Haydi oradan!