1. özet olarak, (uzun) sözün kısası, kısacası, hulâsai kelâm.
    In a word there was no comparison.
araya bir sözcük sokmak Fiil
uzun lafın kısası, … İsim
lâfa karışmak, mütemadiyen konuşan birinin sözünü kesip bir şey söylemek.
He talks so much that no
one else can get a word in edgeways.
gizli söz, sır, kulağa fısıldanan söz.
bir sözcük sokmak Fiil
ağzını açıp bir söz söylemek Fiil
(birisi konuşurken) konuşma fırsatı yakalamak Fiil
kulağına fısıldamak, gizlice söylemek.
bir sözcüğü sözlüğe almak Fiil
bir sözcüğün bir sözlüğe alınması
sözlükte bir sözcüğe bakmak Fiil
birinin sözlerini boğazına tıkamak Fiil
birinin sözlerini boğazına tıkmak Fiil
ağız açtırmamak
övmek, methetmek, hakkında sitayişkâr sözler söylemek.
birinden yana konuşmak Fiil
birinin lehinde konuşmak Fiil
ara sıra bir söz sıkıştırmak Fiil
sözlükte bir sözcük aramak Fiil