Türkçe-Ingilizce Çeviri

  1. İsim, Uluslararası Hukuk negotiation
  2. discussion
  3. conference
  4. dispute
  5. İsim consultation
  6. debate
  7. huddle
  8. parley
  9. talk
  10. dealings
  11. floor debate
  12. powwow
  13. talks
  14. advisement
Türkçe-Ingilizce çeviriler: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

ambargo müzakeresi
embargo debate
baş müzakereci
chief negotiator İsim
başlangıç müzakeresi
preliminary discussion
bütçe müzakeresi
budget trading
bütçe müzakeresi
budget issue
bütçenin parlamentoda müzakeresi
budget debate
dışişleri müzakeresi
foreign affairs debate
genel kurul müzakeresi
full-dress debate
serbest toplu sözleşme müzakeresi
free collective bargaining
silahsızlanma müzakeresi
disarmament conference
sözleşmenin müzakeresi
negotiation of a contract İsim, Medeni Hukuk
temsilciler müzakeresi
conference of delegates
toplu sözleşme müzakeresi
collective barganing
vergi müzakeresi
tax debate
(parlamento) kısa müzakere
ten-minute rule
açık müzakere
open discussion
ateşli müzakere
heated debate
ateşli müzakere
warm debate
ateşli müzakere
animated discussion
deniz hukuku konusunda müzakere
conference on sea law
ekonomik müzakere
economic debate
hararetli müzakere
lively discussion
hararetli müzakere
heated debate
ihzari müzakere
preliminary discussion
kapalı müzakere
deliberation in private İsim, Hukuk
kararla sonuçlanacak müzakere
crucial debate
sonu gelmez müzakere
interminable debate
tarafsız müzakere
impersonal discussion
toplu müzakere
collective bargaining
uzayan müzakere
protracted debate
uzun süren müzakere
long drawn out discussion
ücretler üzerinde müzakere
conference bargaining
ücretlerle çalışma koşulları konusundaki müzakere
industrial dispute
üç taraflı müzakere
triangular talk
üç taraflı ticari müzakere
three- cornered trade discussion
yeniden müzakere
renegotiation
zencilerle veya vahşi kabilelerle müzakere
palaver
müzakere ...
conferential
müzakere ...
discussional
müzakere ...
negotiatory
müzakere açmak
to open a discussion Fiil
müzakere belgesi
term sheet İsim, Hukuk
müzakere çerçeve belgesi
negotiating framework Avrupa Birliği
müzakere de bulunma hakları
negotiating rights İsim
müzakere de bulunma yetkisi
negotiating power
müzakere de elde edilen başarı
negotiating success
müzakere delegasyonu
megotiating team
müzakere delegasyonu
negotiating team
müzakere derneği
debating society
müzakere edebilme hakları
negotiating rights İsim
müzakere eden
debating
müzakere eden
deliberative
müzakere eden
deliberating
müzakere eden taraf
negotiating party
müzakere ederek bir anlaşmaya varma
negotiating
müzakere edilecek konular
problems for discussion İsim
müzakere edilen paket
negotiation package
müzakere edilmek
come up for discussion
müzakere edilmek
to come under deliberation Fiil
müzakere edilmek üzere olmak
to be up for discussion Fiil
müzakere edilmekte
under debate
müzakere edilmemiş
undiscussed
müzakere edilmeye elverişli değil
unnegotiable
müzakere etme yetkisine sahip
deliberative
müzakere etmek
to debate Fiil
müzakere etmek
to deliberate Fiil
müzakere etmek
to discuss the situation Fiil
müzakere etmek
to talk over Fiil
müzakere etmek
to discuss Fiil
müzakere etmek
to canvass Fiil
müzakere etmek
to powwow Fiil
müzakere etmek
to negotiate Fiil
müzakere etmek
to talk Fiil
müzakere etmek
to confer with Fiil
müzakere etmek
to confer Fiil
müzakere etmek
to negotiate en bloc Fiil
müzakere etmek
to speak for negotiations Fiil
müzakere grubu
discussion group
müzakere grubu
negotiating group
müzakere hakları
bargaining rights İsim
müzakere halinde
under discussion
müzakere havası
negotiating atmosphere İsim
müzakere için ortak zemin bulmak
to find common ground for negotiations Fiil
müzakere kızıştığında
in the heat of the debate
müzakere konusu
subject under debate
müzakere konusu
negotiating package
müzakere konusu
debating point
müzakere konusu yapmak
to bring under deliberation Fiil
müzakere kurulu
negotiating committee
müzakere masası
negotiation table
müzakere masası
negotiating table
müzakere masası
board table
müzakere metni
term sheet İsim, Hukuk
müzakere ortağı
negotiating partner
müzakere özeti
summary of the debate
müzakere paketi
negotiating package
müzakere planı
negotiating plan
müzakere programı
discussion program (me)
müzakere programı
discussion program (me
müzakere protokolü
deliberations
müzakere sahnesi
discussion stage
müzakere süresini kısaltmak
to retrench discussion Fiil
müzakere tahdidi
guillotine
müzakere taktiği
negotiating tactics
müzakere taktiği
negotiating tactice
müzakere yapmak
to hold deliberations Fiil
müzakere yapmak ve bir sonuca bağlamak
to transact negotiations Fiil
müzakere yolu
negotiating route
müzakere yolunu açmak
to prepare the way for negotiations Fiil
müzakere yoluyla
through deliberation Zarf
müzakere yoluyla barış
peace by negotiation
müzakere zamanı
time for discussion
(önerge) müzakere edilmemiş
undebated
(parlamento) bir konuyu müzakere etmek
to discuss a point Fiil
(parlamento) müzakere etmek
to take from the table Fiil
ana müzakere konuları
main negotiating points İsim
barış şartlarını müzakere etmek
to negotiate terms of a peace Fiil
barış şartlarını müzakere etmek
to negotiate terms of peace Fiil
başlıca müzakere konuları
heads of negotiations İsim
bir kanun önergesini müzakere etmek
to debate a bill Fiil
bir konu üzerinde müzakere halinde bulunmak
to be in debate Fiil
bir konuyu müzakere edilmek üzere getirmek
to submit a question to the debate Fiil
bir konuyu müzakere etmek
to discuss a point Fiil
bir konuyu müzakere etmek
to debate a subject Fiil
bir müzakere düzenlemek
to hold a debate Fiil
bir önergeyi müzakere etmeden kabul etmek
to accept a motion undebated Fiil
bir önergeyi müzakere etmek
to take a motion from the table Fiil
bir sorunu müzakere etmek
to revolve a problem Fiil
bir sözleşmeyi müzakere ederek akdetmek
to negotiate a contract Fiil
bir şeyi uzun uzun müzakere etmek
to deal at length about Fiil
bir tasarıyı yeniden müzakere için kurula sunmak
to recommit a bill Fiil
bir teklifi müzakere etmek
to deliberate a proposition Fiil
biriyle müzakere durumunda olmak
to be negotiating with sb Fiil
biriyle müzakere etmek
to have speech with sb Fiil
biriyle müzakere etmekte olmak
to be in negotiations Fiil
duruşma, dava; müzakere; tutanak
proceedings
ekonomik konuların müzakere edildiği konferans
economic conference
enine boyuna müzakere etmek
to discuss at some length Fiil
gelecek mali yıl içindeki harcamaları müzakere eden kurul
committee of supply
gelecek yılki harcamaları müzakere eden kurul
committee of supply
gizli oturumda müzakere etmek
to deliberate in camera Fiil
gümrük tarifesini müzakere etmek
to debate the tariff question Fiil
henüz müzakere edilmekte olmak
to be still under discussion Fiil
konuları bir bir ele alarak müzakere etmek
to discuss point for point Fiil
önergeyi müzakere etmek
to take a motion from the table Fiil
örnekler üzerine müzakere etmek
to negotiate on the strength of samples Fiil
özellikle düşmanla müzakere etmek
to parley Fiil
tekrar müzakere konusu olmak
to come into question Fiil
toplantıda bir konuyu müzakere etmek
to transact business Fiil
toplu halde bir ücret üzerinde müzakere etmek
to negotiate en bloc Fiil
uyuşmazlığı müzakere yoluyla halletmek
to settle a dispute by negotiation Fiil
yegâne müzakere etme hakkı sahibi
exclusive negotiating right
yeniden müzakere etmek
to renegotiate Fiil
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.

Türkçe Sözlük (Kubbealti Lugati)

  1. Bir konu ... verişinde bulunma
Kubbealti Akademisi Kültür ve Sanat Vakfi isbirligiyle yayinlanan özet bilgilerdir. Kelimenin kökeni, tüm anlamlari ve örnek cümleler için www.kubbealtilugati.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.