karı kocadan birinin ailesini terk etmesi
İsim
gözbebeği.
She is the apple of my eye: O benim gözbebeğimdir.
rütbe işareti
İsim, Askerlik
rakipleri arkada bırakmak
Fiil
zamanının ilerisinde olmak
Fiil
zamanınin ilerisinde olmak
Fiil
üstüne başına dikkat etmemek
Fiil
rolünü iyi ezberlemiş olmak
Fiil
tabiiyetten ıskat olmak
Fiil
vatandaşlığını kaybetmek
Fiil
bir kimsenin işinin büyük kısmı
damar yırtılması
İsim, Tıp
damarın patlaması
İsim, Tıp
damarda yırtılma
İsim, Tıp
az kalsın ölmek, öleyazmak.
He fell in the icy water and almost caught his death of cold.
kalbinin derinlikleri(ni), bütün kalbi(ni).
warm the cockles of one's heart k.d. neşelen(dir)mek,
çok sevin(dir)mek, sevince/neşeye gark etmek/olmak, mutlu/memnun etmek/olmak.
It warmed the cockles of my heart: Beni çok sevindirdi.
kişinin büyük arzusunu gerçekleştirmesi
İsim
Uluslararası Satış Sözleşmelerinde Seçilen Mahkemenin Yetkisine Dair Sözleşme
İsim, Uluslararası Hukuk
Uluslararası Satış Sözleşmelerinde Mülkiyet Hakkının Devrini Belirleyecek Hukuka Dair Sözleşme
İsim, Uluslararası Hukuk
kıyamet günü
İsim, Din ve İnanç
serbestlik derecesi
İsim, İstatistik
hürriyetten yoksun kılma
İsim, Hak ve Özgürlükler
birini haklarından mahrum etmek
Fiil
(iflas) malvarlığını açıklama
düşmanlarını bertaraf etmek
Fiil
varını yoğunu elinden çıkarmak
Fiil
malını elden çıkarmak
Fiil
vaktini dilediği gibi harcamak
Fiil
zamanını dilediği gibi kullanmak
Fiil
vakit ktiinıdilediği gibi harcamak
Fiil
görevlerini yapmaktan kaçınma
emtia ihracatı
İsim, Ticaret
ticari mal ihracatı
İsim, Ticaret
mal ihracatı
İsim, Ticaret
hizmet ihracı
İsim, Ticaret
hizmet ihracı
İsim, Ticaret
ivazın ifa edilmemesi
İsim, Sözleşme Hukuku
bedelin ödenmemesi
İsim, Sözleşme Hukuku
ivazın yetersiz hale gelmesi
İsim, Sözleşme Hukuku
bedelin yetersiz hale gelmesi
İsim, Sözleşme Hukuku
suçluluk duygusu
İsim, Psikoloji
istinaf mahkemesi
İsim, Hukuk
din ve vicdan özgürlüğü
İsim, Hak ve Özgürlükler
genel vekaletname
İsim, Hukuk
hukukun genel ilkeleri
İsim, Hukuk
görevlerinden kaçmak
Fiil
borçlarından kurtulmak
Fiil
vatandaşlığını ispatlamak
Fiil
çocuk büyüdükçe giysileri dar gelmek
Fiil
kendine ait bir şeyi olmamak
Fiil
sınıf birincisi
İsim, Eğitim
bilirkişinin dinlenmesi
İsim, Hukuk
tanığın dinlenmesi
İsim, Hukuk
kişinin kendi görevlerinin tam bilincinde olması
Tanzimat Fermanı
Özel Isim, Tarih
bilgi hazinesini genişletmek
Fiil
birinin hayatından endişe etmek
Fiil
devletin bölünmez bütünlüğü
İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü
İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
yetki belgesi
İsim, Uluslararası Hukuk
onay belgeleri
İsim, Uluslararası Hukuk
iletişimin denetlenmesi
İsim, Ceza Hukuku
haklarını titizlikle koruma
fizik kanunları
İsim, Fizik
fizik yasaları
İsim, Fizik
mal stokunu tasfiye etmek
Fiil
Kürkten eşya imalatı (NACE kodu: 14.2)
İsim, Sanayi ve Zanaatler
Kürkten eşya imalatı (NACE kodu: 14.20)
İsim, Sanayi ve Zanaatler
Çeliğin ilk işlenmesinde elde edilen diğer ürünlerin imalatı (NACE kodu: 24.3)
İsim, Sanayi ve Zanaatler
Diğer ağaç ürünleri imalatı; mantar, saz, saman ve benzeri örme malzemelerinden yapılmış ürünlerin imalatı (NACE kodu: 16.29)
İsim, Sanayi ve Zanaatler
ağırlaştırıcı sebep
İsim, Ceza Hukuku
hafifletici sebep
İsim, Ceza Hukuku
hafifletici sebep
İsim, Ceza Hukuku
basın mensubu
İsim, Medya ve Yayıncılık
bir hak kın kötüye kullanılması
suçun niteliği
İsim, Ceza Hukuku
Seni ilgilendirmez.
Cümle
Seni alakadar etmez.
Cümle
suçun maddi unsurları
İsim, Hukuk
suçun maddi unsurları
İsim, Ceza Hukuku
kendi/şahsî malı, kendine/şahsına ait.
(bir kimse için) uygun, münasip, çekici, sevilen/arzu edilen şey.
Playing cards isn't my cup of tea, let's watch television instead: İskambilden hoşlanmam, onun yerine televizyon seyredelim.
bir kimsenin bilgisi/tecrübesi/uzmanlığı dışında.
He said that computer programming is off his beat.
(a) deli, kaçık, çıldırmış, zıvanadan çıkmış, (b) çılgın, hezeyan halinde, mantıksız, akıl ve muhakemesini kaybetmiş.
(a) deli, kaçık, çıldırmış, zıvanadan çıkmış, (b) çılgın, hezeyan halinde, mantıksız, akıl ve muhakemesini kaybetmiş.
(a) deli, kaçık, (b) (tamamen) unutulmuş.
Out of sight, out of mind: Gözden uzak olan gönülden de uzak olur.
dar gelirliler
İsim, Ekonomi
birini söylediğinin doğru olmadığına inandırmak
Fiil
imanın esasları
İsim, Din ve İnanç
fikrinde ısrar etmek
Fiil
bir kimsenin hanesinin dokunulmazlığı
yasaların yayımlanması
İsim, Hukuk
karar yeter sayısı
İsim, Hukuk
toplantı yeter sayısı
İsim, Hukuk
çocukluğundan anılar
İsim
tahakküm ilişkileri
İsim, Sosyoloji
servetini yeniden ele geçirme
biri hakkındaki fikirlerini yeniden gözden geçirmek
Fiil
çocuğun hakları
İsim, Hak ve Özgürlükler
mahkeme içtüzüğü
İsim, Hukuk
hapis cezasını tamamlamak
Fiil
Allah'ın şeriatı
Özel Isim, Din ve İnanç
imanın altı şartı
İsim, Din ve İnanç
özel vekaletname
İsim, Hukuk
Sen karışma!
Cümle, Deyim
Sen bu işe burnunu sokma!
Cümle, Deyim
Sen bu işe karışma!
Ünlem, Deyim
Sen burnunu sokma!
Ünlem, Deyim
suçun manevi unsurları
İsim, Hukuk
borçlarını ödemeye ara vermek
Fiil
cezanın infazını ertelemek
Fiil, Ceza Hukuku
kayıt dondurma
İsim, Eğitim
cezanın ertelenmesi
İsim, Ceza Hukuku
hükmün açıklanmasının geriye bırakılması
İsim, Ceza Hukuku
parasını dikkatle sarfetmek
Fiil
birinden izin alarak gitmek
Fiil
saçma sapan konuşmak
Fiil
iğneli sözler söylemek
Fiil
Notre Dame'ın Kamburu
Özel Isim, Dil ve Edebiyat
sınıf birincisi
İsim, Eğitim
Sevr Antlaşması
Özel Isim, Tarih
tek taraflı irade açıklaması
İsim, Medeni Hukuk
elini eteğini çekmek, artık karışmamak, ilgilenmemek, sorumluluğu üzerinden atmak, sıyrılmak.
(a) elini eteğini çekmek, ilişiğini kesmek, ilgisi kalmamak.
We washed our hands of politics long ago. (b) sorumluluğu üzerinden atmak, işi başından savmak.
The school washed its hands of the students' behaviour during spring recess.
birini göz ucuyla izlemek
Fiil