1. vaziyet almak/takınmak.
  2. tavır takınmak, taslamak. … gibi görünmek.
    to pose as a doctor: doktorluk taslamak.
    to pose
    as a friend: dost görünmek.
  3. sahte/gösterişli tavır takınmak.
  4. vaziyet vermek, belirli bir vaziyette dikmek.
  5. arzetmek.
  6. soru halinde ortaya atmak.
    to pose a problem.
  7. (resim için) poz vermek.
  8. soru sorarak güç duruma düşürmek, şaşırtmak, hayrete düşürmek, susturmak.
  9. duruş, vaziyet, poz.
  10. takınılan tavır, eda.
bir duruşa geçmek Fiil
bir poza bürünmek Fiil
bir duruş almak Fiil
ortaya zor bir durum çıkarmak Fiil
ortaya soru çıkarmak Fiil
ciddi tehlike oluşturmak Fiil
engel teşkil etmek Fiil
kahraman pozu takınmak Fiil
tehlike göstermek Fiil
sorun oluşturmamak Fiil