Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. yağlı çarık (argo)
  2. Sıfat zengin, servet sahibi.
    a rich man. a rich nation.
    grow rich: zengin olmak.
  3. Sıfat bitek, verimli, mümbit.
    a rich territory/soil.
  4. Sıfat
    rich in/with: bol, mebzul, zengin.
    a country rich in beauty. rich in minerals. a design rich with colors.
  5. Sıfat değerli, kıymetli, bereketli.
    a rich prize. a rich harvest.
  6. Sıfat (yemek) çok tatlı, yağlı, baharatlı, ağır.
    rich foods/pastries.
  7. Sıfat (elbise, mücevherat vb.) pahalı, gösterişli, zarif, mükellef.
    rich dress/gifts.
  8. Sıfat (bina, mobilya, kumaş) süslü, iyi malzeme ile ve itina ile yapılmış.
    rich fabrics.
  9. Sıfat (şarap) rayihalı ve keskin.
    rich wine.
  10. Sıfat (renk) koyu, parlak, canlı.
    rich purple.
  11. Sıfat (ses vb.) gür, dolgun, berrak.
    rich voice. rich hair.
  12. Sıfat (koku) keskin.
    a rich odor.
  13. Sıfat (a) hoş, nükteli, eğlendirici.
    a rich joke. (b) gülünç, saçma.
    That's rich: Bu (söz) saçma(dır)!
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

(food) too rich
ağır
be accounted rich
zengin geçinmek Fiil
be rich
zengin olmak Fiil
calorie rich
kalori bakımından zengin
cod- rich
likiditesi olan
get rich
zenginlemek Fiil
get rich
zenginleşmek Fiil
get rich
mallanmak Fiil
grow rich
zenginleşmek Fiil
new- rich
yeni zengin
newly rich
yeni zengin
pass for rich
zengin geçinmek Fiil
soak the rich
(US) zenginden zorla vergi almak Fiil
stone rich
çok zengin
strike it rich
(a) zengin maden cevheri bulmak, (b) birdenbire zengin olmak.
rich and prosperous
bayındır
rich and rather ostentatious man
kalantor
rich as a jew (croesus ,)
Br Yahudi gibi (Karun gibi , Br) zengin
rich customer
yağlı müşteri
rich employer
yağlı kapı
rich gift
pahalı armağan
rich harvest
bol hasat
rich harvest
bereketli hasat
rich in
zengin
rich reward
bol ödül
rich rhyme
rime riche İsim
rich selection
bol çeşit
rich soil
verimli toprak
rich source
maden
Rich Text Format ( RTF )
zengin metin biçimi Bilgi Teknolojileri
a prostitute's rich lover
hovarda
a rich sauce made with walnuts
tarator
get rich at other people's expense
başkalarını sömürerek/başkalarının sırtından zengin olmak.
get rich by devious ways
dolambaçlı yollardan zengin olmak Fiil
get rich off someone
birinin sırtından zengin olmak Fiil
get rich off something
birşey sayesinde zengin olmak Fiil
gulf between the rich and the poor
zengin ile fakir arasındaki uçurum
of rich elaborated style
ağdalı
pass for a rich man
zengin bilinmek Fiil
the rich people
zenginler
very rich person
banker
wish to get rich quick
çabuk zengin olmak istemek Fiil
yield a rich harvest of information
bol bilgi vermek Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.