1. itme(k), dürtme(k), itip kakma(k), iteleme(k), omuz vurma(k).
    shove one's way through (the crowd):
    (kalabalıkta) ite kaka kendine yol açmak.
    shove aside: itip bir kenara atmak.
    shove away: itip uzaklaştırmak, uzağa sürmek.
    shove back: geri itmek.
    shove forward: ileri itmek/sürmek.
  2. itiş, dürtüş.
(başkasının işine) burnunu sokmak, (istenilmeden) işe karışmak, yersiz müdahalede bulunmak.
He always
puts his oar in my business.
parayı cebine tıkmak Fiil
cebine para tıkmak Fiil
birine yardım edivermek Fiil
iş o kerteye gelince, durum ciddîleşirse, bıçak kemiğe dayanırsa.
burnunu sokmak Fiil
müdahale etmek Fiil
sokmak Fiil
(a) kayığı iterek karadan açılmak, (b)
argo gitmek, uzaklaşmak, arabayı/cızlamı çekmek
shove
off! Defol! Çek arabanı!
kuvvetle frenlemek Fiil
kalabalıkta ite kaka ilerlemek Fiil
kakışmak Fiil