1. …'den beri.
    It has been warm since noon: Öğleden beri hava ısındı.
    He has written once since
    he left: Gittiğinden beri tek bir mektup yazdı.
  2. daha sonra, sonradan, sonra(ları).
    He at first refused, but has since consented: Önce reddetti,
    fakat daha sonra razı oldu.
    He was ill last week, but has since recovered: Geçen hafta hasta idi ama sonra iyileşti.
  3. önce, evvel.
  4. -den sonra, sonradan.
    There has been many changes since the war: Harpten sonra birçok değişiklikler
    oldu.
    Her husband died 9 years ago, but she's since remarried: Kocası 9 yıl önce öldü, fakat o sonradan tekrar evlendi.
  5. -den dolayı, … sebebile, … için.
    since it was Sunday, he stayed in bed an extra hour: Pazar olduğu
    için yatakta bir saat fazla kaldı.
  6. mademki, çünkü.
    since you are finished, let's go: Mademki bitirdin, gidelim.
    since you say
    so, it must be true: Mademki siz söylüyorsunuz, doğrudur.
  7. çok evvel/önce, çoktan beri.
    I know that joke long since: O fıkrayı çoktanberi bilirim.
…'den beri, -den sonra, o zamandan beri, … sürece.
ever since I was a boy: çocukluğumdan beri.

ever since I have lived here: burada oturduğum sürece.
ever since (then) they have been very careful: Bundan sonra çok dikkatli oldular.
(a) o vakitten/zamandan beri.
He was elected in May and has been chairman ever since . (b) olalı,
edeli, -den bu yana, -den beri.
He has been busy ever since he came: Geldi geleli/geldiğinden beri hep uğraşıyor/çalışıyor.
epey epeyce oldu
çoktanberi, epey/hayli zamandır.
çoktanberi, çok önceleri, çok zaman önce.
Programs which have long since ceased to be useful. Zarf
uzun zamandır, uzun süreden beri, çoktanberi. Zarf
madem ki … İsim
kurulduğu günden bu yana Zarf
kuruluşundan bu yana Zarf
kaç zamandır
davanın başlangıcından beri
dünya kurulduğundan beri Zarf
çok eski zamandan beri
birini çocukluğundan beri tanımak Fiil
Kendimi bildim bileli ...'i sevmişimdir.
kalubeladan beri
ezelden beri
for the duration of the war