1. Fiil koklamak.
    Here, smell: what you think this liquid is? She smellled the meat to see if it was fresh.
  2. Fiil koku(sunu) almak/duymak.
    I smell something burning.
  3. Fiil sezmek.
    He can always smell when rain is coming. I could smell trouble coming. The detective smellled foul play.
  4. Fiil
    smell about: araştırmak, incelemek, tahkik etmek.
  5. Fiil kokmak, koku yaymak/salmak/neşretmek.
    Do the purple flowers smell? to smell delicious.
  6. Fiil pis/fena kokmak.
    The meat had been left out for days and had started to smell .
  7. İsim koklama duyusu.
  8. İsim koku, rayiha.
  9. İsim koklama, koku alma/duyma.
  10. İsim seziş, ima, iz, olanak,
    mec. koku.
    the smell of money: para kokusu (para gelme olanağı).
koku kaybı İsim, Tıp
finişe kalkmak Fiil
is kokmak Fiil
kokmak Fiil
kokmak Fiil
rayiha
şüphelenmek, bir hile/dalavere sezmek.
araştırmak Fiil
yanık kokmak Fiil
küf kokmak Fiil
ima etmek, andırmak.
anarşi belirtisi
barut kokusu (savaş musibeti
çalışmış gibi görünmek Fiil
sadece kendi mesleğiyle ilgilenmek Fiil
sürekli kendi mesleğinden söz etmek Fiil
(a) koklayarak izini bulmak.
to smell out a fox. (b) (pis) kokutmak.
Those old socks are really
smellling the room out.
bir suiskasti sezmek Fiil
kuşkulanmak, hile sezmek, şüphelenmek.
kokuşmak Fiil
(pis) kokutmak.
yanık kokmak Fiil
(US) bir şeyi koklamak Fiil
is kokusu